Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/13213
Karar No: 2010/2474
Karar Tarihi: 25.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/13213 Esas 2010/2474 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/13213 E.  ,  2010/2474 K.

    "İçtihat Metni"



    Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle Kurumun uğradığı zararın 506 sayılı Kanunun 26. maddesi gereğince tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davalı....yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünü ......ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine.
    2-06.07.1998 tarihli dava dilekçesinde; yapılan tedavi giderleri ile ödenen geçici işgöremezlik ödemelerinin tahsiline karar verilmesi isteminde bulunan davacı Kurum, kusur ve miktar bakımından fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu bildirmiş, 07.08.2007 havale tarihli ıslah dilekçesinde ayrıca sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirlerin de hüküm altına alınmasını istemiş, ancak Mahkemece; dava dilekçesinde talep edilmeyen ilk peşin değerli gelirlerin ıslah yoluyla davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, bu konudaki ıslah talebinin reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği gibi, 04.11.2000 tarihli ve 24220 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Anayasa Mahkemesinin 20.07.1999 gün ve 1999/1 E. ve 1999/33 K.sayılı kararında da ile HUMK.nun 87.maddesinin son cümlesindeki “müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez” hükmü iptal edilmiştir. Böylece davacı, kısmi davada saklı tuttuğu fazlaya ilişkin haklarını, ek bir dava açarak isteyebileceği gibi, müddeabihin arttırılmasını önleyen yasal düzenlemenin yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesinin kararı ile ortadan kalkması ile, müddeabihi aynı davada kısmi ıslah dilekçesi verip harcını yatırmak suretiyle arttırabilir. HUMK.nun 83.maddesinde ıslah; taraflardan birisinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen ya da kısmen düzeltmesi olarak tanımlanmıştır.
    ......
    Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih, 2003/9-510 esas-2003/555 sayılı kararında da açıklandığı üzere; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra, kısmi davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olan davacının, dilerse, ek dava açmak yerine, saklı tuttuğu alacak bölümü için o (kısmi) dava içerisinde ıslah yoluyla talepte bulunabilmesi mümkündür. Yine, somut olayda olduğu gibi, kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için, gerek kısmi dava karara bağlanmadan önce, gerekse daha sonra, ayrı bir dava açılması da usulen olanaklıdır. Bu haliyle kısmî ıslah, ek dava yoluyla elde edilebilecek haklara, mevcut dava içerisinde, daha basit, daha az masrafla ve daha kısa süre içerisinde kavuşma olanağı tanıyan ve bu yönüyle adeta ek dava açma yoluna alternatif oluşturan bir yapıdadır. Dolayısıyla, kısmi davanın davacısı, ek dava açmak veya kısmî ıslah yoluna gitmek konusunda seçimlik hakka sahiptir. Kısmî ıslah yoluyla müddeabbihin artırılabilmesi olanağı, bir anlamda, artırıma konu kısmın ek dava yoluyla istenilmesinin alternatifi niteliğinde bulunduğundan; bir başka anlatımla, kısmi davadaki ıslah ile, bu yola gidilmeyip ek dava açılması halleri, davacıya aynı hak ve olanakları tanıyan seçimlik yollar olduğundan, usul hukuku açısından sonuçlarının da aynı olması gerekir ve beklenir.
    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; davacı Kurumun ıslah dilekçesine konu ettiği peşin değerli gelirlere yönelik isteminin reddi belirtilen gerekçeyle doğru bulunmamıştır. Zira, Kurum, aynı iş kazası nedeniyle meydana gelen zararların karşılanması amacıyla dava açmış olup, tedavi giderleri-geçici iş göremezlik ödeneği ve peşin değerli gelir olarak isimlendirilen her üç kavram da, Kurumun talep ettiği “zarar” kapsamı içinde olmakla, ıslah dilekçesiyle dava konusu dışında bir istemde bulunulduğu şeklinde bir yoruma gidilmemelidir.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekili tarafından bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.


    .........



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi