Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3606
Karar No: 2021/7749
Karar Tarihi: 01.07.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/3606 Esas 2021/7749 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/3606 E.  ,  2021/7749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile yapılan sözlü anlaşma gereğince, kendisine ait 7 ve 8 nolu parselleri davalıya bedelsiz olarak tapuda devrettiğini, karşılığında davalının yine kendisine ait 2 ve 9 nolu parseller de dahil olmak üzere dört adet taşınmaz üzerine dört adet villa yapılıp satılacağını ve satış bedelinin %60"ının kendisine, %40"ının davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, davalının bir adet villayı devredilen parsel üzerine yapıp bitirdiğini, bir adet villayı da kendisine ait taşınmaz üzerine kaba inşaat halinde bıraktığını, bu iki villanın inşaat masrafları olan 117.000 TL"yi kendisinin karşıladığını, davalının 9 nolu parseldeki villa inşaatını tamamlamadığı gibi 2 ve 8 nolu parsellere ise hiç bir inşaat yapmadığını ileri sürerek; davalı adına olan tapuların iptali ile adına tescilini, ayrıca 117.000 TL inşaat masrafının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; inşaat işi ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacının ise inşaat işi ile uğraşan ... Yapı İnşaat Ltd.Şt.nin müdürü olduğunu, dava konusu iki parseli yatırım amaçlı olarak bedelini ödeyip satın aldığını, arsalar üzerine villa yapıp satacağını öğrenen davacının bitişik olan kendi arsası üzerine de yapılacak inşaatın birlikte yürütülmesi durumunda maliyetin düşeceğini söylediğini, bu amaçla davacının inşaat malzemeleri satan firmalarla bağlantı yapılmasına aracılık ettiğini, bu şekilde bağlantıların yapılarak 7 nolu ve davacıya ait 9 nolu parsel üzerinde inşaata başlandığını, davacının yaptığı ödemelerin 9 nolu parsel inşaatına ilişkin olduğunu, davacının bu inşaat dışında bir ödemesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalı adına kayıtlı 7 ve 8 nolu parsellerin tapularının iptali ile davacı adına tesciline, davacının diğer taleplerinin taşınmazların üzerindeki muhdesatların değeri gözetilerek reddine dair verilen karar; tarafların temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 11/10/2013 tarihli ve 2012/18050 Esas 2012/22738 Karar sayılı kararla; davacı tarafından varlığı iddia edilen sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu ve uyuşmazlığın adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği ancak adi ortaklık ilişkisinin ispatının gerektiği, adi ortaklık ilişkisinin ispatlanamaması halinde taraflarca yapılan imalatların yapıldığı tarih itibariyle serbest piyasa fiyatlarına göre malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere tüm yapım masrafları, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan açıklayıcı ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmesi ve davacı tarafından davalı taşınmaz inşaatına yapılan harcama varsa bu harcama kaleminin de kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda; davacının adi ortaklık ilişkisini ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının tapu iptal ve tescil istemli davasının reddine, bedele yönelik davasının bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulü ile 74.114,88 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut olayda; tarafların inşaat için yaptıkları harcamaların ayrı ayrı tespit edilerek rapor tanzimi için üç farklı bilirkişi heyetinden dört farklı rapor alınmış, ilk bilirkişi raporunda davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarının 40.337,94 TL olduğu kullanılmayan 5.451,60 TL tutarındaki malzemenin ise eşit oranlarda taksim edilmesinin yerinde olacağı, ikinci bilirkişi raporunda taraflar arasındaki gizli adi ortaklığın sona erdiği, tasfiyenin 6098 sayılı BK nun 643-644 ve 645. maddeleri kapsamında tasfiye memuru aracılığıyla yapılmasının gerektiği, üçüncü bilirkişi raporunda (ikinci bilirkişi raporunun ek raporu) davacının davalıdan 27.049,38 TL talep edebileceği, dördüncü bilirkişi raporunda ise davacının davalıdan 74.114,88 TL talep edebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporlarının hesaplama kalemlerinde farklı sonuçlara ulaşıldığı ve taraflarca itiraza uğramış raporlar arasındaki farkın oluşma sebebine yönelik itirazları karşılar nitelikte değerlendirme içermediği, diğer bir anlatımla raporların çelişkili olduğu görülmüştür.
    Buna göre mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin ve hükme esas alınan rapora hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı açıklanmaksızın karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece yapılacak iş; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir bilirkişi raporu olmak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi