Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6140
Karar No: 2021/7755
Karar Tarihi: 01.07.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6140 Esas 2021/7755 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6140 E.  ,  2021/7755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile 19/08/2011 tarihli yaş üzüm alım satımı konusunda sözleşme imzaladıklarını, ürünün zirai ilaçlamasının ve alım satımdan doğan stopajın satıcıya ait olacağının, ürünün alım ve satım tutarlarını karşılamaması halinde aradaki farkın satıcı tarafından karşılanması konusunda anlaştıklarını, 8.339,26 TL zirai ilaç bedeli ve ürün satımından kaynaklanan 2.127,28 TL stopajı davalıya ödediğini, sözleşmede 120.000 TL olarak belirtilen miktarın 105.000 TL miktarında kalması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek; 33.500 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; sözleşmeye uygun olarak edimini ifa ettiğini, sözleşmenin rakam kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dava dilekçesi ekinde sunulan fatura ve müstahsil makbuzların dava konusu ürünün satışına ve ilaçlanmasına ait olduğunun kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 23/02/2016 tarihli ve 2014/42078 Esas 2016/5312 Karar sayılı kararla; iddia ve savunma doğrultusunda davacı şirketin ticari defterleri de incelenmesi, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişiden denetimine açık rapor aldırılarak yasal düzenlemeler ışığında sonuca uygun hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; bilirkişi raporu doğrultusunda davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kural olarak bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulü kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar.
    “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtayca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hâkimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Somut olayda, mahkemece; bozma kararına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, bozmaya uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki; bozma ilamında açıkça; davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği belirtilmesine rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile yetinildiği, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirilmeden rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtilen hususlarda konusunda uzman bilirkişiden, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte rapor alınarak, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi