3. Hukuk Dairesi 2014/8039 E. , 2014/15801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Tur. A.Ş"nin davacının 750171 numaralı abonesi olduğunu, davalının 2010 yılı, 7., 8., 9., 10. dönemlerine ait su tüketim bedellerini ödemediğini, faturaların abonelik sözleşmesine uygun bir şekilde davalı tarafa tebliğ edildiğini, buna rağmen faturaların ödenmediğini, bu nedenle ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/335 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından borçlarının olmadığından bahisle borca itiraz edildiğini, takibe itirazın iptali ile takip konusu alacağın %40"ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu faturaların kuyu suyu aboneliği ile ilgili olduğunu, müvekkil şirketin ... Üniversitesi Turizm ve Otelcilik öğrencilerinin eğitim gördüğü uygulama oteli niteliğinde bir otel olmakla birlikte çevresinde yaklaşık 30 dönümden fazla yeşil alan ve 4000-5000 kadar ağaç bulunduğunu, ağaç ve bahçe sulamasının kuyu suyu ile yapıldığını, 2010 yılı Temmuz ayında 114.652,96 TL gibi çok fahiş bir fatura geldiğini, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu"nun 16. maddesi gereğince turizm belgeli işletmelerin elektrik, su ve doğalgaz ücretlerini o bölgenin sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödemesi gerektiğinin belirtildiğini, kuyu suyunun bahçe sulaması dışında (1) kez otelin dışında bulunan suyun doldurulmasında ve (2) aylık yaz sezonunda dışarıda yer alan duşlarda kullanıldığını, havuzun (1) defa doldurulması sonucu bu kadar yüksek fatura çıkmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takibine itirazının 1.807,70 TL yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi sonunda; Dairemizin 27/05/2013 tarih, 2013/5614 Esas, 2013/8410 Karar sayılı ilâmı ile; uyuşmazlığın; kuyu suyunun yeşil alanları sulama suyu olarak kullanılması durumunda, davalının atık su bedelinden sorumlu olup olmadığı, sorumlu olduğunun kabulü halinde ise kapsam ve tutarının ne olacağına ilişkin olduğu, mahkemece açıklanan maddî olgunun araştırılması yönünden mahallinde keşif yapıldığı, ancak keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarının somut olayın tespitine yeterli olmadığı, öte yandan, davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı öne sürdüğü ciddî itirazların karşılanmadığı, davalı tarafın yasal düzenlemeler karşısındaki hukukî sorumluluğunun belirlenmediği, atıksu bedelinin hesabını etkileyecek olan 750171 abone bilgileri ile ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin dosya içerisine alınmadığı gibi hangi ölçütlere göre hesaplama yapıldığı denetlenemeyen bilirkişi raporuna değer verilmek suretiyle hüküm kurulduğu, Belediye Meclisi nin 17/09/2004 tarih ve 2004/866 sayılı kararında; "yeşil alanlarda kullanılan kuyu suyundan atıksu bedeli alınmayacağı" düzenlemesi de gözetilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle gerektiğinde mahallinde inceleme ve araştırma yapılarak, 2560 Sayılı Yasa ve Tarifeler Yönetmeliği hükümleri kapsamında davaya konu dönemde yeşil alan dışında kullanılan atık su miktarı ve buna tekabül eden borç miktarının tereddütsüz bir şekilde belirlenmesi ve belirlenen bu bedelle sınırlı olarak davacının sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, mahkemece; böylesine bir araştırma uygulama yapılmaksızın eksik araştırma ve soruşturma ile yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği, ayrıca; reddedilen kısım üzerinden davalı yararına nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesininde doğru olmadığı gerekçeleriyle davacı ... davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabülu ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahalli Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; 21/01/2014 tarihli üçlü bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre; kendi taşınmazındaki kuyudan su çıkararak su kullanan kişi ve kuruluşlardan su bedeli alınamaz, ancak kendi taşınmazından çıkarılan su; lavabo, wc, mutfak, araç yıkama vs. yerlerde kullanılarak atık su (kirli su) üretilmesi ve üretilen bu atık suyunda Belediyelerin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesislerine verilmesi hâlinde atıksu bedeli alınabileceği, bundan başka; şebeke suyunun; bağ, bahçe, çim ve ağaç sulanmasında kullanılması hâlinde atık su bedeli alınamayacağı, keza; kuyu suyununda; bağ, bahçe, çim ve ağaç sulamasında kullanılmasında su ve atık su bedeli alınamayacağı yönündedir.
Somut olayda; davalı, kuyudan temin edilen suyun bir kez otele ait yüzme havuzunun doldurulmasında ve iki aylık yaz sezonunda dışarıda yer alan duşlarda kullanıldığını, aşamalardaki yazılı ve sözlü beyanlarında belirtmesine rağmen, havuzda ve duşlarda üretilen atık (kirli) suyun nasıl ve ne şekilde uzaklaştırıldığına dair bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.O hâlde; belirtilen maddî ve hukukî olgular çerçevesinde, gerekirse mahallinde keşifte yapılarak, önceki bilirkişiler dışında konusunda uzman üçlü bilirkişiden, yönetmeliğe uygun, somut ve bilimsel verilere dayalı, Yargıtay ve taraf denetimine açık rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.