3. Hukuk Dairesi 2014/7303 E. , 2014/15825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 3. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2014
NUMARASI : 2013/126-2014/25
Taraflar arasında görülen yoksulluk ve yardım nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesinde özetle; davalı H.. ile 17.03.2003 tarihinde boşandıklarını, boşanma davasında davalı H... ve müşterek çocuk olan diğer davalı E.. lehine nafakaya hükmedildiğini, daha sonra nafakaların arttırıldığını, davalı E.. reşit olduğunda açılan dava ile de yardım nafakasına hükmedildiğini, bu nafakaları düzenli olarak ödediğini, 11.08.2009 tarihinde davalı H.. ile bir protokol imzaladıklarını, buna göre kendisi adına kayıtlı arsanın yarısını ve 4 katlı evin de iki katını davalıya bedelsiz devretmeyi taahhüt ettiğini, davalı E.. 18 yaşına girince de yarısını E.."ye devretmeyi taahhüt ettiğini, bu protokol ile bütün malvarlığını nafaka alacaklısına, ömür boyu nafakadan feragat etmesi için devrettiğini, kendisinin Türkiye"de bir dikili ağacı kalmazken davalıların evi ve arsası olduğunu, davalı E..."nin okuduğu yüksekokuldan vazgeçtiğini ve askere gideceğini iddia ederek, davalılar tarafından aleyhine açılmış davalarda hükmedilen tüm nafakaların kaldırılmasını, hakkında başlatılan icra dosyalarının iptal edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu iptal edilmesi istenen tüm nafaka kararlarının geçmiş yıllara ait olduğu, kesinleştiği ve infaz edildiğini, davalı H.. yönünden husumetten reddin gerektiğini, diğer davalı E.."nin askere gideceğini ve zaten askerliği boyunca nafaka talebi olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalılardan Havvana"nın protokol gereğince ve protokol tarihinde yoksulluk nafakasına ilişkin icra takibinden feragat ettiği, bu tarihten sonra yoksulluk nafakasına ilişkin icra dosyasında herhangi bir tahsilat yapılmadığı ve takibin işlemden kaldırıldığı, bu nedenle davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine; protokolün düzenlenmesinden sonra davalılardan E.. lehine yardım nafakasına karar verilmiş ise de davalının öğrenimine devam etmediği ve çalışmasına engel olacak herhangi durum konusunda savunmasının da bulunmadığı gerekçesi ile yardım nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın kabulüne, mahkeme kararları ile icra dosyalarının iptaline ilişkin talepleri konusunda ise mahkemenin herhangi bir karar vermesi mümkün olmadığı gerekçesi ile de davacının fazlaya ilişkin talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 11.08.2009 tarihli protokole bakıldığında 3.maddesinde; ""H.. A.."da, N.. H.."nın devredeceği taşınmaz hisselerinin karşılığında, İzmir 1.Aile Mahkemesinin 2003/47 E. ve 2004/410 K.sayılı dosyası ile hükmedilen ve İzmir 10.Aile Mahkemesinin 2005/468 E. ve 2006/802 K.sayılı dosyasının Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2007/1652 E. ve 2007/2962 K.sayılı düzelterek onama ilamı ile 200,00 TL"na arttırılan nafaka talebinden devir ile birlikte feragat etmiş olacaktır. Ayrıca, H.. A.. kendi adına asaleten ve E.. H.. adına velayeten girişmiş olduğu ve nafaka farkı bedellerine ilişkin olan İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2007/2215 E. sayılı dosyasından ve bu dosyadaki vekalet ücreti de dahil olmak üzere tüm alacak kalemlerinden ve kendi adına bu güne kadar işlemiş ve ileride işleyecek nafaka talebinden de taşınmazların devri ile birlikte gayrı kabili rücu feragat etmiş olacaktır."" şeklinde düzenlemenin olduğu görülmektedir. Buna göre, davalı Havvana protokol tarihine kadar işlemiş ve ileride işleyecek olan tüm nafaka alacaklarından bahsi geçen taşınmazların kendi adına tescili şartıyla açıkça feragat etmiş, davacı da bu taşınmazın davacıya devrini sağlamış, üzerine düşen edimi ifa etmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararında dayandığının aksine; davalının taşınmazları devraldığı tarihte derdest olan icra takibinden feragat etmesi, sonraki yıllar için nafaka talebinden de vazgeçtiği şeklinde yorumlanamaz.
O halde, taraflar arasında imzalanan 11.08.2009 tarihli protokol ile davalı Havvana"nın işlemiş ve ileride işleyecek tüm nafaka taleplerinden taşınmazların devri karşılığı feragat etmiş olması karşısında, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunduğu düşünülerek, davanın esasına girilmesi varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının kaldırılma talebinin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.