Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6532
Karar No: 2014/15870
Karar Tarihi: 04.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/6532 Esas 2014/15870 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/6532 E.  ,  2014/15870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KONYA 5. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/02/2014
    NUMARASI : 2013/359-2014/131

    Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ilamıyla birlikte davalı Ş.. lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının 12.12.2011 tarihinden itibaren E.. D.. isimli güzellik merkezinde güzellik uzmanı olarak çalışmaya başladığını, aynı zamanda bu şirketin kurucu ortağı olduğunu belirterek; davalının çalışmaya başladığı tarihten itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adı geçen şirketteki hissesinin yalnızca %1 olduğunu, hisseye tekabül eden sermaye oranının sadece 1.500,00 TL olduğunu, bu şirketten müvekkiline ödenen herhangi bir maaş olmadığı gibi dağıtılan bir kar payının da bulunmadığını, şirketin kurulduğu 2011 yılında da 2012 yılında da zarar ettiğini, bu ortaklığın müvekkilinin yoksulluğunu ortadan kaldırmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davalının şirket ortağı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiş, yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4)
    İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. (TMK m. 176/3)
    Davacı taraf, yukarıdaki yasa hükümleri gereğince; davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı iddiasıyla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durulması gerekir.
    Yoksulluğun hukuksal kavramı yasada tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği vurgulanmıştır.
    Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında da "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün, 1998/2-656 E.-1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339)
    Yine; Hukuk Genel Kurulunun 28.02.2007 tarih ve 2007/3-84 E.; 95 K. sayılı ilamında asgari ücretle çalışıyor olunması yoksulluğu ortadan kaldıracak bir neden olarak değerlendirilmemiştir.
    Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayandığından bilimsel öğretide; evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra kısmen devamı niteliğinde tanımlanmaktadır.
    Buna göre yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir.
    Tüm bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; tarafların 2008 yılında evlenip, 19.03.2013 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları, boşanma ilamında davalı Ş.. lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davalı Şerife"nin 12.12.2011 tarihinde ... Güzellik Limited Şirketine %1 hisseli ortak olduğu, şirketin 150.000,00 TL sermaye ile kurulduğu, eldeki davanın 16.05.2013 günü açıldığı, davacı M.."un, Ostim Vergi Dairesinde gelir uzmanı olarak görev yapıp, aylık 2.900,00 TL maaşı aldığı, 06.05.2013 günü yeniden evlendiği anlaşılmaktadır.
    Dosya kapsamındaki belge ve bilgilerden; davalının şirket ortağı olduğu sabit olduğuna göre temyize konu uyuşmazlık; %1 hisseli bu ortaklığın davalının yoksulluğunu ortadan kaldırıp, kaldırmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dinlenen davalı tanığı beyanında; kendisinin güzellik merkezinde 1 yıldır yönetici olarak görev yaptığını, davalı Ş.."nin babası ile işyeri sahibi A.."in arkadaş olduklarını, A.."in şirket kurabilmek için prosedür gereği davalı Ş.."ye şirketin %1"lik hissesini verdiğini, Ş.."nin iş yerinde herhangi bir idari pozisyonu bulunmadığını, buradan ücret almadığını, işyerinin çok kar eden bir yer olmadığını beyan etmiştir.
    Hal böyle olunca mahkemece; davalının hissedarı olduğu şirketle ilgili olarak tüm ticari defter ve kayıtların celp edilip, davalının ekonomik durumuna ilişkin etraflı bir araştırma yapılması, davalının bu şirkette güzellik uzmanı olarak çalışıp çalışmadığının tam olarak tespit edilmesi, deliller tam olarak toplandıktan sonra davalının gelir elde ettiğinin tespiti halinde çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince hakkaniyet ölçüsünde nafakada uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen ilke ve esaslara aykırı olacak şekilde eksik inceleme sonucu yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi