21. Hukuk Dairesi 2015/2026 E. , 2015/20276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/09/2001-30/06/20007 tarihleri arasında geçen ve kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.09.2001-30.06.2007 tarihleri arasında davalı ..."na bağlı ... geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının dava dışı 1064929 sicil numaralı unvanı bilinmeyen işyerinden 12.10.2005-11.11.2005 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, dava dışı işyerinden bildirilen hizmet dikkate alınmadan hüküm kurulduğu, dava dönemi içinde hangi tarihler arasında eğitim öğretimin devam ettiğinin ilgili Milli Eğitim Müdürlüğünden sorulup tespit edilmediği, ... İlköğretim Okulu adına tescilli 1059920 sicil numaralı işyeri dönem bordrolarının getirtilmediği, bordro tanıklarının beyanlarına başvurulmadığı gibi dava döneminde okulda görevli müdür, müdür yardımcısı, öğretmen gibi çalışanların tespit edilerek beyanlarının alınmadığı, davacının eğitim öğretime ara verildiği sömestre ve yaz tatili dönemlerinde çalışıp çalışmadığı araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, dava döneminde... İlköğretim Okulunda görevli müdür, müdür yardımcısı, öğretmenleri araştırıp tespit ederek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının çalışmasının eğitim öğretime ara verildiği sömestre ve yaz tatili dönemlerinde devam edip etmediğini, davalı yanın savunduğu gibi kısmi zamanlı bir çalışma olup olmadığını sormak, dava döneminde eğitim öğretimin hangi tarihler arasında devam ettiğini ilgili Milli Eğitim Müdürlüğünden sorup belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra, kabule göre davacının dava dışı işyerinde geçen çalışmasını da göz önüne alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.