Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/18396
Karar No: 2016/11774
Karar Tarihi: 14.11.2016

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/18396 Esas 2016/11774 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanık hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükümleri verdi. Mala zarar verme suçundan verilen hükümde hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulduğu belirtildi ancak cezanın infaz evresinde resen ve doğru olarak uygulanabileceği ifade edildi. Hırsızlık suçundan verilen hükümde ise suçun sanık tarafından işlendiği kabul edildi. Ancak olayın gerçekleştiği zaman dilimine ilişkin delillerin yetersizliği nedeniyle şüpheden sanık yararlandı ve fazla ceza tayin edilmemesi gerektiği belirtildi. İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda da benzer şekilde delil yetersizliği nedeniyle şüpheden sanık yararlandı ve fazla ceza tayin edilmemesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri ise şöyle: mala zarar verme suçunda TCK 53/1b, hırsızlık suçunda TCK 143, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda TCK 116/4 ve TCK 53/1c.
17. Ceza Dairesi         2015/18396 E.  ,  2016/11774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerek itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafinin temyiz talebi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Müştekinin olayın gerçekleştiği zaman dilimine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, olay anını gören veya duyan kimsenin bulunmadığı, olay anını ve zamanını gösterir kamera görüntüsünün bulunmadığı, UYAP kayıtlarına göre suç tarihinde güneşin saat 18.14"de battığı ve 06.11"de doğduğu, saat 19.14 ile 05.11 arasındaki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, eylemin bu zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğunun gerekçeli kararda açıklanmadığı, mevcut delil durumuna göre eylemin hangi zaman diliminde gerçekleştiğinin belli olmaması nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği gündüz işlendiğinin kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun yalnız kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hırsızlık suçundan kurulan hükümde verilen ceza 2 yılın altında kalsa bile, suçtan doğan zararın giderilmemiş olması ve sanığın 3 aydan fazla mahkumiyeti bulunması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 231/6. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı da göz önünde alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulandığı paragrafın çıkartılması ile yerine eylemin gece işlendiği sabit olmadığından artırım yapılmasına yer olmadığına cümlelerinin eklenmesi ve sanığın sonuç olarak “2 yıl” hapis cezası ile cezalandırılmasına, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3-Sanık hakkıda işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Müştekinin olayın gerçekleştiği zaman dilimine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, olay anını gören veya duyan kimsenin bulunmadığı, olay anını ve zamanını gösterir kamera görüntüsünün bulunmadığı, UYAP kayıtlarına göre suç tarihinde güneşin saat 18.14"de battığı ve 06.11"de doğduğu, saat 19.14 ile 05.11 arasındaki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, eylemin bu zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğunun gerekçeli kararda açıklanmadığı, mevcut delil durumuna göre eylemin hangi zaman diliminde gerçekleştiğinin belli olmaması nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği gündüz işlendiğinin kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 116/4 maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun yalnız kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi