Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/368
Karar No: 2010/1008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/368 Esas 2010/1008 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/368 E.  ,  2010/1008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDREMİT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/06/2009
    NUMARASI : 2007/714-2009/284

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Edremit 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 03.06.2009 gün ve 714-284 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 19.10.2009 gün ve  8882-10334 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde  davacı- (karşı davalı) Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: 
     Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan iptal, sicil kaydının kütükten terkini, birleşen dava ise tapu kaydının iptali halinde uğrayacakları zarara karşılık 25.000.00.-TL tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl dava bakımından hak düşürücü süre nedeniyle reddine, birleşen davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazın 18.10.1984 tarihli kadastro tespit çalışmaları sırasında, 24.06.1977 tarih, 91 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak zeytinlik vasfında dava dışı R.P.adına tescil edildiği, 26.10.1984 tarihinde davalıların murisi Mustafa Tuncel’e satış yoluyla temlik edildiği, kadastro tespitinin 28.01.1986 tarihinde kesinleştiği ve 12.05.1999 tarihinde davalı mirasçılarına intikal ettiği, davanın ise 18.12.2007 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 14 Mart 2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Yasası’nın 12. maddesinin üçüncü fıkrasına  “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dâhil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır.” cümlesi ve aynı Yasa’nın 3. maddesi ile de 3402 Sayılı Yasa’ya  “Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır.” şeklindeki geçici 10. madde eklenmiştir.
    Somut olayda, tescilin dayanağı olan tespit tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında res"en gözetilmesi gerekli olumsuz dava şartlarındandır.
    Özellikle, bu hususlar gözetilerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı hazine vekilinin diğer temyiz itirazı yerinde değildir, reddine,
    Ancak hemen belirtmelidir ki;  bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğü giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da yeni bir İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse, davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.
    Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır.(Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297) Ayrıca her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Öte yandan avukatlık ücreti 04.09.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yargılama giderlerinden sayılır. Davacı hazine temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususa değinmiştir.
    Hal böyle olunca; somut olayda mahkemece yapılan keşif sonucu elde edilen bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın 134.00 m2’lik kısmının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı, dava tarihinde davacı hazinenin haklı olduğu anlaşıldığına ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa gereğince dava reddedildiğine göre davalının tüm yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken aksine yazılı düşüncelerle hüküm kurulması isabetsizdir. Bu husus karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşılmıştır. Davacı hazinenin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 19/10/2009 tarih, 2009/8882 Esas, 2009/10334 sayılı kararının ortadan kaldırılarak, Edremit Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 03/06/2009 tarih, 2007/714 Esas, 2009/284 sayılı, kararının  HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   03.02.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi