9. Hukuk Dairesi 2021/1523 E. , 2021/5833 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde sendika üyesi işçi olarak çalıştığını, ücretinin toplu iş sözleşmeleri ile kamu çerçeve protokollerinde öngörülen ücret artışlarının uygulanmaması sebebiyle eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, fark ilave tediye ve fark ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair kararına karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuş, davalı tarafın istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.
Bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.12.2019 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle temyiz eden tarafın sıfatına göre, davalı tarafın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, bozma sonrası düzenlenen bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, bilirkişi tarafından işverence ödendiği kabul edilen miktarlar ile işveren kayıtlarında ödendiği belirtilen miktarların birbiri ile örtüşmediği tespit edilmektedir. Raporda 2013 yılının Ağustos ve Eylül 2013 aylarında davalı İdarenin ödediği yevmiye miktarı 77,85 TL olarak gösterildiği halde, dosyada mevcut bordrolarda aynı dönemde davacıya ödenen yevmiye miktarının 84,16 TL olduğu görülmektedir. Aynı şekilde 2014 yılının Ocak ayında işverence ödenen yevmiyenin 87,68 TL yerine 86,16 TL olarak kabul edilmesinin sebebi raporda açıklanmamıştır. Kayıtlarla çelişen bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Kararın öncelikle bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, davalı işveren tarafından davacıya fark alacakların ödendiğine ilişkin bir kısım fark ücret bordroları sunulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Ödeme itirazı her aşamada dikkate alınmalıdır. Bozma sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda işverence sunulan fark ücret bordroları ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bir başka hatalı yöndür.
3-6772 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu İş Sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Kanun maddesinin tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Kanun olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir.
Dosya kapsamında, davacı tarafından davalıya temerrüt ihtarı gönderildiğine dair bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bozma öncesi İlk Derece Mahkemesi kararında da isabetle belirtildiği gibi, ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekmektedir. Bu bakımdan bozma sonrası kararda, yasal ilave tediye alacağının “bilirkişi raporunda tablo halinde gösterilen tarihlerden itibaren” işleyecek yasal faiz ile tahsiline karar verilmesi yerinde değildir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle de bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 09.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.