23. Hukuk Dairesi 2013/231 E. , 2013/3358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... banka nezdindeki 40.000 Euro mevduat hesabının bulunduğunu, hesabın açılışında mavi renkli hesap cüzdanı verildiğini, bilahare hesap numarasının değiştirilerek beyaz renkli hesap cüzdanının verildiğini, her iki hesap cüzdanının da .... Şubesi"ne ait olduğunu, alacağı idari yoldan almaya çalıştıklarını ancak sonuç alınamadığını, davalı bankanın mahkemece iflasına karar verildiğini, başvuruları üzerine İflas İdaresinin bu tür bir hesap yok diyerek alacağı reddettiğini, hiçbir mudinin İmar ... dışında kalan bir şirketi muhatap almadığını, vatandaşın parasını İmar Bankasına yatırdığını, bu bankanın ... veya başka bir yerde ... isminde sahte bir şirketinin olup olmadığının mudiyi ilgilendirmediğini, asıl muhatabın banka olduğunu ileri sürerek, bilirkişi incelemesiyle asıl alacak ve faizin belirlenerek iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, .... alacaklılar toplantısının henüz yapılmadığını, davacının öncelikle iflas idaresine alacak başvurusu yapması gerektiğini, böyle bir başvurunun olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca müvekkili müflis bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu edilen hesabın İmar .... nezdinde bulunduğunu ve müvekkili müflis bankadan talepte bulunulamayacağını, davacının ....04.1999 tarihli .... "a hitaben yazdığı talimatında 55.000 DM"lik hesap açmak istediğini belirterek talimatı kendi eliyle imzaladığını, ayrıca..."den gelen ....375 Euro miktarlı havalenin tediye fişinde de imzasının bulunduğunu, davacının kendi iradesiyle mevduatını ... şirketine gönderdiğini, ... nezdindeki mevduat hesabından müvekkilinin sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ... Ltd.Şti."nin Kıbrıs"ta olmakla birlikte davalı ... banka ile aynı ismi kullandığı, davaya konu mevduatın davacının yazılı talimatıyla Offshore"nin davalı banka nezdindeki hesaplarına aktarıldığı, mevcut paranın banka hesaplarından çıkmayıp ... şirketinin banka nezdindeki hesabına aktarıldığı, davalı ... banka yöneticilerinin talimatlarıyla banka personelinin cazip faiz telkinleri ve yönlendirmeleriyle mevduat sahiplerinin ve davacının iradesinin sakatlandığı, dolayısıyla davalı bankadan haksız fiil ve adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında alacak talebinde bulunulabileceği mahkemenin kabulünde bulunduğundan bilirkişi raporuna itibar edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 66.568,00 TL"nin davalı bankanın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ... .... HD"nin 31.....2012 tarih ve 2011/1446 E, 2012/17031 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere, emsal dosyalardan Kıbrıs"ta kurulu bulunan İmar ..... Limited Şirteti"nin herhangi bir malvarlığının bulunmadığının anlaşılması üzerine önce İmar ...... Limited Şirketi"ne dava açılması, sonucu alınamazsa müflis...ne dava açılması gerektiğine ilişkin ... uygulamasından dönüldüğüne, bu son uygulamanın yerleşik uygulama haline geldiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
...- Dava kayıt kabul istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden davalı ... ... A.Ş."nin yöneticileri hakkında müşterilerini kandırarak ve bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının talebi içinde kendisine ait paranın...Limited Şirketi"ne gönderilmeyip davalı bankada kaldığı, bankanın da mevduattan sorumlu olduğu iddiası da bulunduğundan, davaya bu kapsamda bakılarak davalı bankanın Bankalar Kanunu ve TTK hükümleri gereğince, davacı zararından sorumlu olup olmadığı hususu incelenerek davacı ve davacı durumundaki diğer mudilerin iradesinin fesada uğratıldığının veya benzer bir eylemin tespit edilerek davalı ... ..."nın dava dışı yöneticileri hakkında verilebilecek olası bir mahkumiyet kararının, davalı bankanın hukuki durumunu etkileyebileceği gözetilmelidir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” başlıklı 53. maddesi: “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir. Karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Görülmektedir ki, ceza mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan beraat kararının” hukuk hakimini bağlamayacağı ancak beraat kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa, diğer anlatımla beraat kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hakimini de bağlayacağı, ceza davasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla ve özellikle eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen, mahkumiyet kararının bu yönlerinin hukuk hakimini bağlayacağı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hususları doktrinde ve ..."ın yerleşik uygulamalarında kabul edilmektedir.Öte yandan, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (YHGK.nın ....01.975 gün ve 1971/T-406 E., 1975/... K. ; YHGK.nın ....01.1985 gün ve 1983/...-372 E, 1985/... K. sayılı ilamları). Bilindiği gibi ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptaması, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturur. Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olmasıdır (HGK.nun ....09.1981 gün ve 1979/...-131 E., 1981/587 K. sayılı ilamı,..., Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. ... vd; Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. ..., s. 844; YHGK"nın ....03.2012 gün ve ...-... E, 243 K sayılı ilamı). Böylece, kural olarak hukuk hakimi ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmamış;
BK’nın 53. maddesi ile bağımsızlık ilkesi benimsenmiştir (Mustafa Reşit Karahasan, Tazminat Hukuku, 1996, s. 437 vd.) Bu itibarla mahkemece müflis bankanın eski yöneticileri hakkında açılan kamu davasının hukuki sonuçlarının BK"nın 53. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.