
Esas No: 2018/337
Karar No: 2019/1314
Karar Tarihi: 25.02.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/337 Esas 2019/1314 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, dava dışı şirketin prim borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ik derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince de duruşmasız olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/02/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı ... ile vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı ... ile Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan gün de düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili, kurum tarafından 2009/14702, 2009/14703, 2009/14704, 2009/22482, 2009/22483, 2009/22484, 2010/42239, 2010/42240, 2010/42241 numaralı takip dosyalarında davacı hakkında ödeme emri düzenlendiğini, davacının şirketin Kuruma olan borçlarından sorumlu bulunmadığını belirterek ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : " Davacının şirket yetkilisi ve ortağı olduğu ...Konf.İm.ve Tic.A.Ş."nin prim borçları nedeniyle davalı tarafça ödeme emri düzenlendiği, davacı tarafça şirketin tasfiye edildiği ve iflasının açıklandığından bahisle davacının prim borçlarından sorumlu tutulamayacağının beyan edildiği, müflis şirket hakkında 08/08/2007 tarihi itibariyle iflasın ertelenmesine yönelik tedbir kararı verildiği, bu tarih itibariyle davacının ve hakkında tedbir kararı verilen şirketin prim borçlarından sorumlu tutulamayacağı, davay konu ödeme emrileri arasında 2009/022482, 022483 takip numaralı ödeme emirlerinin 2007/04, 05, 06, 07 ve 08.dönemlerini kapsadığı , bu ödeme emrine konu prim borcunun iflasın ertelenmesi karar tarihi olan 08/08/2007 tarihinden önceki döneme ait olduğu, diğer ödeme emirlerine konu prim borçlarının ise 08/08/2007 tarihinden sonraki dönemlere ait olduğu anlaşılmakla" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne " ... ... Merkezinin ... takip kart numaralı ..., ..., ...,..., ..., ..., ... takip numaralı ödeme emirlerinin İPTALİNE,
... ... Merkezinin ... takip kart numaralı ..., ... takip numaralı ödeme emirlerinde 2007/04, 05, 06, 07 ve 08. Dönemlere ait prim borçlarına yönelik davanın reddine bu prim borçlarına yönelik takibin DEVAMINA, diğer dönemler yönünden ödeme emrinin İPTALİNE" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : "Ticaret Sicil kayıtlarına göre, davacının 01.02.2008 tarihinden itibaren B gurubu imza yetkilisi yönetim kurulu üyesi olduğu, 06.03.2009 tarihinde yönetim kurulu kararı ile istifasının kabul edildiği, istifasının 07.05.2009 tarihinde tescil edildiği, ... 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/19 Esas, 2012/186 Karar sayılı dosyasında ...Konfeksiyon Pazarlama A.Ş"nin 23.03.2012 tarihi itibari ile iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının 01.02.2008 tarihinden itibaren 06.03.2009 tarihine kadar imza yetkilisi yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle bu tarihler arasındaki Kurum alacaklarından sorumlu bulunduğu, bu tarihler öncesindeki Kurum alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı, şirketin 23.03.2012 tarihinde iflasına karar verilmiş olması ve iflas kararı ile birlikte tedbir kararlarının kaldırılması nedeniyle davacı yönünden iflas erteleme tedbirlerinden doğduğu kabul edilen haklı sebebin ortadan kalktığı, Kurum alacaklarının şirket temsilcisinden talep edilmesinin mümkün olduğu,ilk derece mahkemesi tarafından sorumluluk belirlenirken iflas erteleme karar tarihinin esas alınmasının bu nedenle yerinde olmadığı kanaatine varılarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının istinaf talebinin reddine,
2-Davalı Kurumun istinaf talebinin kabulüne,
3-... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/199 Esas, 2016/703 Karar sayılı 08.12.2016 tarihli kararının kaldırılmasına,
4-Davanın kısmen kabulüne,
5-...Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... takip numaralı dosyalar üzerinden davacı hakkında düzenlenen ödeme emirlerinden davacının 2007/4-5-6-7-8-9-10-11-12, 2008/1.aylar prim, işsizlik sigortası primi,damga vergisi bocu yönünden sorumlu olmadığının tespiti ile bu aylar yönünden ödeme emirlerinin iptaline, 2008/2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12, 2009/1-2-3.aylar prim, işsizlik sigortası primi,damga vergisi bocu yönünden sorumlu olduğunun tespiti ile bu aylar yönünden ödeme emirlerinin iptali talebinin reddine,
6-Alınması gereken 31,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 155,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 77,75 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Alınması gereken 31,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Davalı tarafından yapılan 46,60 TL istinaf yargılma giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," karar verilmiştir.
E)Temyiz: Davalı vekili;
"-Kurum tarafından yapılan idari işlemler hukuka ve yasalarımıza uygun, mahkeme kararı ise yasalarımıza ve hukuka aykırı olup istinafen bozulmalıdır.
-Kurum kayıtlarımızın tetkiki sonucu davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmakta, yersiz ve mesnetsiz açılmış olan işbu davanın reddi gerekmekte iken bunun yapılmaması usul ve yasalarımıza aykırıdır.- Kurumun resmi kayıtları incelenmelidir.Resmi kayıtların aksi ancak ve ancak resmi kayıtlar ile bertaraf edilebilir.Bilirkişi incelemesi yeteri kadar yapılmamıştır. Kurum dava açılmasına sebebiyet vermemesine rağmen aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmesi usul ve yasalarımıza aykırıdır.-Dava konusu takiplerin hangi gerekçelerle iptal edildiğini ayrıntılı bir şekilde gerekçeli kararda görmemiz mümkün olmamıştır. Bu açıdan da kararın usule ve hukuka aykırı olması hasebiyle ayrıca bozulması gerekmektedir" gerekçeleriyle BAM kararının aleyhe olan kısımlarının bozulmasını talep etmiştir.Davacı vekili: -Davacı müvekkil, dava dışı ... Konfeksiyon Pazarlama A.Ş. şirketinin sigortalı ve Satış Grup Müdürü olarak istihdam edilmiştir. Davacı müvekkilin, dava dışı şirkette herhangi bir ortaklığı bulunmadığı gibi hissesi de bulunmamıştır. Davacı, Yönetim Kurulu"nda oluşan boşluğa istinaden, şirket Yönetim Kurulu Başkanı"nın ricası üzerine Yönetim Kurulu Üyesi olmayı kabul etmiştir. Bu süreçte, davacı müvekkilin borçlanmaya ilişkin imza yetkisi olmadığı gibi herhangi bir borçlandırıcı işleme de imza atmamıştır.
-Yerel mahkeme kararının gerekçesinde "Davacının şirket yetkilisi ve ortağı olduğu ... Konf. İm. ve Tic. A.Ş."nin prim borçları nedeniyle davalı tarafça ödeme emri düzenlendiği, davacı tarafça şirketin tasfiye edildiği ve iflasının açıklandığından bahisle davacının prim borçlarından sorumlu tutulamayacağının beyan edildiği" gibi tarafımıza ait olmayan iddiaları beyan ettiğimize dair ifade geçmekte ve mahkeme kararı bu beyanlara göre gerekçelendirmektedir. Tarafımıza ait olmayan beyanları tarafımızdan beyan edildiği ileri sürülerek aleyhimizde karar verilmesini kabul etmediklerini belirterek BAM kararının bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davacının temyizine gelince;
2-Dava ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2007/04, 05, 06, 07 ve 08. dönemlere ait prim borçlarına yönelik davanın reddine, diğer dönemler yönünden ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince karar kaldırılarak 2007/4-5-6-7-8-9-10- 11-12, 2008/1.aylar yönünden sorumlu olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin dönemler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; dava dışı borçlu ... Konfeksiyon Pazarlama A.Ş"nin 2007/4-2009/3 dönemlerine ilişkin borçlarından oluşan dava konusu ödeme emirlerinin davacıya 03.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 10.03.2016 tarihinde açıldığı, 01.02.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazatesinde yayınlanan 21.01.2008 tarihli karar ile davacının şirketi temsil ve ilzama yetkili B gurubu imza yetkilisi yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına karar verildiği, 07.05.2009 tarihli tarihli Ticaret Sicil Gazatesinde yayınlanan 06.03.2009 tarihli karar ile davacının yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği ... 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/19 Esas, 2012/186 Karar sayılı dosyasında ...Konfeksiyon Pazarlama A.Ş"nin 23.03.2012 tarihi itibari ile iflasına karar verildiği , şirket hakkında iflas erteleme kapsamında tedbir kararı bulunduğu (ilk derece mahkeme gerekçesinde tedbirin 08/08/2007 tarihli olduğundan bahsedilmekte fakat dosyada mevcut değil ) Ticaret Sicil Gazetesindeki kayıtlara göre B grubu imza yetkisinde ....vergi daireleri, SSK yazışmalarında beyannamelerin imzalarında resmi daire yazışmalarında , evrak almaya, evrak teslim etmeye, bankalardan teminat mektubu için yazışmalar yapmaya, bankalarda şirket hesapları arası virman havale EFT işlemlerini imzalamaya.... B ve C imza yetkilileri olarak birlikte atacakları imzaları ile şirketi temsil edebileceklerine ancak şirketi herhnagi bir taahhüt ve ilzam altına sokamayacakalarına ilişkin karar alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 80, 5510 sayılı Kanunun 88 ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi olup, davadaki sorunun bu maddeler ile birlikte değerlendirilerek çözüme kavuşturulması gerektiği ortadadır. 6183 sayılı Yasa"nın 58/1. maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir. 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile "7" günlük süre "15" gün olarak değiştirilmiş olup aynı Kanunun 123 üncü maddesi uyarınca söz konusu değişiklik 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihten sonra tebliğ edilen ödeme emirlerine ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanacaktır.5510 sayılı Kanun"un yürürlük süresiyle ilgili 108/1-c maddesinde, Kanun"un 88. maddesinin 01/07/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinde sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkililerinin kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesine göre anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir.
5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde de Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesinden farklı olarak, tüzelkişiliği haiz işverenlerin üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri yanında, şirket yönetim kurulu üyelerini de sorumlu tutmaktadır.
5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesinde; açıkça, haklı sebepler olmaksızın deyimine de ver verilmiştir. Yönetim kurulu üyeleri tarafından primlerin ödenememesi haklı bir neden sonucu ise, prim borcundan ötürü şahsen sorumlu tutulamazlar. Diğer bir anlatımla şirketin prim borcundan müteselsilen sorumlu olan yönetim kurulu üyeleri, borcun haklı nedenle ödenemediği savunmasında bulunabilirler ve haklı nedenin varlığı halinde, prim borcundan dolayı Kuruma karşı işverenle birlikte mütesesilen sorumlu tutulamazlar.
Haklı nedenlerin neler olduğu konusunda, 5510 sayılı Kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği, her bir davadaki özel koşullar ile hukuki ve maddi olayların özelliklerine göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken; diğer yasalardaki düzenlemelerden yararlanılmalı ve bilhassa Sosyal Güvenlik ilkeleri göz önünde tutulmalıdır.
Öte yandan; iflasın ertelenmesi, İcra ve İflas Yasasının 79’uncu maddesinde düzenlenmiş olup, “borca batık durumda olan (aktifi pasifini karşılamayan) bir sermaye şirketi veya kooperatif hakkında, Ticaret Mahkemesi’nce iflas kararı verilmeyerek, önerilen iyileştirme projesi çerçevesinde borca batık durumdan kurtulmalarını sağlayan ve iflaslarını önleyen bir kurum”dur. Anılan Yasanın 179/b,I maddesi uyarınca, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Bu sonuç yasadan doğduğundan, mahkemenin kararında ayrıca belirtmesine gerek olmadan ve ilan edilmese dahi gerçekleşir.Bu bağlamda; İcra ve İflas Yasasının 179’uncu maddesi uyarınca iflasının ertelenmesine karar verilen ve malvarlığının korunması için gerekli tedbirler alınan şirketten, anılan Yasanın 179/b maddesindeki “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz...” düzenlemesi uyarınca primler tahsil edilemeyecektir. Söz konusu tahsil imkânsızlığı, doğrudan Kanundan doğduğundan, yönetim kurulu üyeleri yönünden, 5510 sayılı Yasanın 88’inci maddesinde yer alan “haklı sebep” kavramı kapsamında kabul edilebilecektir. Ancak, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 1. fıkrasında; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek
en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder.” Hükmü yer almakta olup, önce prime esas kazançlara ilişkin Kurum Tebliği, ardından bu tebliği yürürlükten kaldıran İşveren Uygulama Tebliği, bu süreyi "takip eden ayın sonuna kadar" olarak belirlemiştir. Bu madde çerçevesinde, erteleme sürecinden öncesine ilişkin prim borçları yönünden, borcun ait olduğu ayı takip eden ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye, dolayısıyla da müteselsil sorumluluk gerçekleştiğinden sonradan şirket yönünden verilen iflasın ertelenmesi kararı üst düzey yöneticinin sorumluluğunu etkilemeyecektir. Bir başka deyişle; iflasın ertelenmesi süreci öncesine ait prim borçları için şirketin iflasının ertelenmesi, üst düzey yönetici yönünden haklı neden oluşturmayacaktır.Somut olayda; dava dışı borçlu şirketin iflas erteleme kapsamında tedbir verildiği tarihin ve tedbirin tüm ödeme emri dönemleri boyunca devam edip etmediğini araştırmadan ve yönetim kurulu üyeliği dönemleri ve prim borçalrının ödenme dönemleri dikkate alınmadan karar verilmesi isabetsizdir.Yapılacak iş; 2007/4-12 ve 2009/2-3 dönemlerinde ödeme süreleri ve davacının yönetim kurulu üyeliği dikkate alınarak sorumlu olmadığına karar vermek; 2008/1-2009/1 dönemleri yönünden ise dava dışı borçlu şirkete iflas erteleme kapsamında konulan tedbir tarihini ve ne kadar süre ile devam ettiğini ve davacının haklı sebeple ödememe halinin olup olmadığını araştırmak tedbir devam ettiği takdirde ise davanın tümden kabulüne karar vermekten ibarettir. O halde yukarıda açıklanan hususlarda dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekirken davalı kurumun istinaf başvurusunun kabulü ile davacının istinaf başvurusunun reddi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulması gerekmiştir.
G)Sonuç :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı yararına takdir edilen 2.037,00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine,
temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.