20. Hukuk Dairesi 2019/1076 E. , 2019/1715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 09.07.2013 tarihli dava dilekçesi ile mimari projeye aykırı müdahalenin önlenmesini ve eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün temyiz edilmesi üzerine kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 31.05.2016 tarih ve 2015/11632 E- 2016/8785 K. sayılı ilamı ile “Davaya konu anataşınmazda kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu olmayıp, somut olay Kat Mülkiyeti Yasasına göre değil, müşterek mülkiyet hükümlerine göre sorun çözülmelidir. Bu nedenle uyuşmazlıkta, kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye mahkemesinin görevi asıl, sulh mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece; davaya konu taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamından sonra Sancaktepe Tapu Müdürlüğüne yeniden müzekkere yazıldığı, davaya konu Sancaktepe İlçesi Sarıgazi mah. 2000 parsel nolu taşınmazda kat mülkiyeti kurulup kurulmadığının sorulduğu, dosya kapsamına alınan tapu kaydı ve cevabı yazıda; söz konusu taşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu ve toplamda 470 adet bağımsız bölümden oluştuğu, taşınmazın 16/08/2012 tarih ve 9858 yevmiye ile kat mülkiyetine çevrildiğinin bildirildiği ve esas bakımından da mahkemenin ilk kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, kapatılan Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 31/05/2016 tarihli ve E: 2015/11632 - K: 2016/8785 sayılı bozma ilamına karşı önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK"nın 373/5. fıkrasında “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir” hükümleri ile,
6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"ya eklenen Geçici 4. maddesinde ise “ (1) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay hukuk daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. (2) Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda bulunan dosyalar, kararına
direnilen daireye gönderilir. (3) Bu maddeyi ihdas
eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda bulunan ve 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici 2. maddesi uyarınca ilgili daire tarafından incelenen dosyalar, kararına direnilen daireye yeniden gönderilmez. (4) Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir” hükümleri düzenlenmiş olup, direnme kararlarının incelemesinin öncelikle kararına direnilen Dairece yapılması düzenlenmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile direnme kararının incelenmesinde, tapu müdürlüğü tarafından gönderilen tapu kayıtlarına göre tek parsel üzerindeki dava konusu anataşınmazda 16/08/2012 tarihinde kat mülkiyetinin kurulduğu ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun EK-1. maddesi gereğince mahkemenin görevli olduğu anlaşılmakla, mahkemece yerinde keşif suretiyle alınan bilirkişi raporu ile mimari projeye aykırılıklar tespit edilerek projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak,
Mahkemece, karar gereğinin yerine getirilmesi için 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de, bu hususun giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinin sonuna "karar gereğinin yerine getirilmesi için kararın kesinleşmesinden itibaren davalıya 15 gün süre verilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.