
Esas No: 2015/34776
Karar No: 2016/1477
Karar Tarihi: 21.01.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/34776 Esas 2016/1477 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının işçileri olmadığını ve kendi isteği ile işten ayrıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilemeyceğinden, diğer alacak isteklerinin tefrik edilmesine, kıdem ve ihbar tazminatı istekleri açsından ise hukuki yarara yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 176. maddesinde taraflardan her birinin, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve aynı davada, tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, mahkemece fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına ilişkin davaların tefrik ile ayrı esas numarasına kaydına karar verilmiştir. Davacı 13.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile açıkça dava tipini ve miktarını da ıslah ettiğini davanın kısmi dava olarak devamını talep etmiş ve netice-i taleplerini kısmi dava türüne uygun olarak yenilemiştir. Dava türünün belirlenmesi usuli bir işlem olup davacı dava devam edreken bu usuli işleme ait ıslah talebinde bulunabilmelidir. Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı isteğinin usulden reddi bu yönü ile isabetsiz olmuştur. Kaldı ki 6100 sayılı Kanun"un 109. maddesinin 2. fıkrasının yürürlükte olduğu tarihte de Dairemiz geniş yorum ile talebin belirlenebilir olduğu alacaklarda kısmi dava açılabileceğini benimsemişti. 6100 sayılı Kanun"un 109/2. fıkrasının, 01/04/2015 tarihli 6644 saylı Kanun"un 4. maddesi ile mülga hale gelmesi ile talep konusu miktarın belirlenebilir olduğu durumlarda kısmi dava açılmasının kabulü artık tartışma dışı kalmıştır. Açıklanan tüm bu sebeplere göre artık davacının belirsiz alacak davası olarak talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davasını kısmi dava olarak ıslah etmesinde engel bir durum bulunmadığından ıslah talebinin kabulü ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken usulden reddi hatalı olmuştur.
Sonuç :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.