10. Hukuk Dairesi 2008/19112 E. , 2010/4770 K.
"İçtihat Metni".....
Davacılar vekili, işyerinde gerçekleşen olayın iş kazası olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilâmı uyarınca inceleme yapılarak davanın reddi yönünde karar verilmiştir.
Hükmün davacılar vekili ile davalı ......vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-) Davalı Kurum vekilinin temyiz istemi yönünden;
Mahkemece davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olup, avukatlık ücreti, yargılama gideri, karar ve ilam harcı konusunda davalı Kurum aleyhine herhangi bir hata da bulunmadığı belirgin olmakla, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin, temyiz yoluna başvurulmasında hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir.
2-) Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Davalı işverene ait işyerindeki pres makinesinde 11.08.1999 günü çalışırken aniden yere düşüp yaşamını yitiren sigortalı yönünden .....Kurulunca düzenlenen 05.09.2001 tarihli raporda, mevcut verilerle ölüm sebebinin tıbben belirlenemediği görüşüne yer verildiği anlaşılmakta olup, hak sahiplerince açılan iş bu davanın yapılan yargılamasında mahkemece, anılan rapora dayanılarak, nedensellik bağının bulunmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “İş kazası ve meslek hastalığının tarifi” başlığını taşıyan 11’inci maddesinde, hangi hal ve durumlardan birinde meydana gelen olayların iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği beş bent olarak sıralanıp, bunlar arasında, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada veya işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla gerçekleşen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylara, (a) ve (b) bendi olarak iş kazası tanımı içerisinde yer verilmiştir. Madde düzenlemesinde sayılan bentler, örnekleme niteliğinde olmayıp, sınırlayıcı nitelikte bulunduğundan, anılan bentler kapsamında değerlendirilemeyen olay, iş kazası olarak kabul edilemez. Meydana gelen olayın, iş kazası sayılabilmesi için; sosyal sigorta olayı niteliğini taşıyan olay ile
./..
-2-
sigortalının zarar görmesi arasında nedensellik bağının (uygun neden – sonuç ilişkisinin) gerçekleşmesi, başka bir anlatımla, olayın nitelik itibarıyla “sosyal sigorta olayı” olması ve sigortalıyı zarara uğratması zorunludur. Dolayısıyla; nedensellik bağının bulunmadığı kazalarda veya zarar görme ile arasında nedensellik bağı bulunmasına karşın sosyal sigorta olayı niteliğini taşımayan olaylarda iş kazası değerlendirmesi yapılamayacağı gibi, hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine göre, ortaya çıkan zararı sosyal sigorta olayının doğurması olanaklı görülemiyorsa zarar ile olay arasında nedensellik bağının varlığından da söz edilemez.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; meydana gelen olay, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada gerçekleştiğinden, yukarıda anılan maddenin (a) bendinin uygulama koşulunun gerçekleştiği, ayrıca, maddenin (b) bendi yönünden işverence yürütülen iş dolayısıyla bedence veya ruhça arızaya uğrama olgusunun da bulunduğu, kesin ölüm sebebinin saptanamamasının nedensellik bağının varlığını ortadan kaldırmayacağı belirgin olmakla, taraflar arasında çekişme konusu yapılan zararlandırıcı sigorta olayı iş kazası niteliğinde kabul edilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddi yönünde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : 1-) Temyiz yoluna başvurmada hukuki yararı bulunmayan davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
2-) Davacılar vekilinin temyiz başvurusu yönünden; hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacılara geri verilmesine, 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......