Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6574
Karar No: 2014/16231
Karar Tarihi: 10.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/6574 Esas 2014/16231 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/6574 E.  ,  2014/16231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/11/2013
    NUMARASI : 2011/720-2013/2378

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili apartmanın ... abone numarası ile davalı kurumun abonesi olduğunu, kurumun müvekkili aleyhine 07.05.2011 tarihli 2011-.... numaralı kaçak su tutanağı düzenlendiğini, müvekkilinin kaçak su kullanmasının söz konusu olmadığını, buna rağmen hiç kullanılmayan, acil durumlarda kullanılmak üzere binayı yapanlarca düşünülen ve atıl durumda olan bir vana nedeni ile kaçak su tutanağının düzenlendiğini, söz konusu kaçak su tutanağı nedeni ile müvekkilinden haksız yere 15.301,44 TL ödemesinin istendiğini ileri sürerek, müvekkilinin kaçak su kullanmadığının ve davalıya 15.301,44 TL borçlu olmadığının tespitine, davalının %40"dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 01.09.2003 tarihinde 971620 Esas ile abonelik yaptırdığını ve ... numaralı mekanik sayaç ile aboneliğinin devam ettirdiğini, bu su sayacına gelmeden ayrı bir hat çekmek suretiyle binanın yeşil alan sulamasında kaçak su kullanıldığının tespit edildiğini, apartmanın su sayacınını öncelikle 04.10.2001 tarihinde iptal edildiği daha sonra 2003"teki aboneliğin yapıldığını, davacı hakkında yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile davacının Ankara 26.İcra Müdürlüğünün 2011/9641 Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibarı ile 1.462,70 TL borçlu olduğunun tespiti ile, 14.145,00 TL borçlu olmadığının tespitine, davacıdan tahsil edilen 6.173,30 TL"nin 05.09.2011, 4.364,00 TL"nin 08.09.2011, 6.952,00 TL"nin ise 13.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacı abone aleyhine kaçak su kullanması nedeniyle başlatılan icra takibinden evvel açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı HMK 204/2.maddesinde ise, yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgelerin, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılacağı açıklanmıştır.
    Somut olayda, davalı elemanlarınca yapılan kontroller sırasında, ana sayaç sökülüp sayaç ilavesi yapılınca su deposu girişinden ayrı hat çekerek çim sulamasının kaçak kullanıldığı saptanarak 07.05.2011 tarihli kaçak su tutanağı düzenlenmiştir.
    Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlen raporda, bahse konu apartmanın ana su sayacının sökülmesi akabinde apartman yönetimine ait yeni bir süzme su sayacı eklendiği, apartmandaki diğer bağımsız bölümlere ait ayrı süzme sayaçlarının mevcut olduğu, su sayaç kolektörünün apartmanın bodrum katında yer aldığı, apartman yönetimine ait sayaçtan çıkan hattın apartmana ait su deposu- hidrofor sistemine doğru ilerlediği, keşif anında sayaçtan geçmeyen herhangi bir boru sisteminin bulunmadığı, 07.05.2011 tarihinde ASKİ Kaçak Su görevlilerince tespit edilen hattın keşif anında kör tıpa ile kapatılmış ve iptal edildiğini, kaçak tespitinde resimlenen boru hattının apartmanın yeşil alan sulamasında kullanılan musluklara ilerlediği, yeşil alan sulamasının bu hattan yapıldığı dönemlerde şehir şebekesinde ölçülmeksizin su kullanımının yapıldığının anlaşıldığı, Apartmana ait yeşil alan sulamasının iki ayrı hattan yapılabildiği kaçak su tespiti yapılan hattın yanı sıra süzme sayaçtan geçerek bahçeye ilerleyen bir başka boru sisteminin mevcut olduğu, bahçe sulamasının 2 ayrı boru sistemi ve 3 ayrı musluk ile sağlandığı, ana sayaç sökülmesi ardından idare personelinin söz konusu iç tesisatı dikkatlice inceledikten sonra sayacın doğru yere takılıp takılmadığının denetlenmesi şehir şebekesinde direk bağlı hiçbir su çıkış noktasının kalmamasının sağlanması gerekirken bunun göz ardı edildiği belirtilerek, söz konusu sayaç yeri hatasının idarenin kusurundan kaynaklandığı, abonenin kasıtlı kaçak su kullanmadığı görüşüne varıldığı açıklanarak davacı apartman yönetiminin kullandığı su için ödemesi gereken cezasız su bedelinin 1.462,70 TL olduğu belirtilmiştir.
    Mahkemece bu rapor benimsenerek hükme esas alınmıştır.
    Dosya içerisinde bulunan 07.05.2011 tarihli kaçak su tutanağında, ana sayaç sökülüp sayaç ilavesi yapılınca su deposu girişinden ayrı hat çekerek çim sulamasının kaçak kullanıldığı tespit edilmiştir.Bu husus bilirkişi raporunda da belirtilmiştir. Kaçak su tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Somut olayda davacı, tutanağın aksini ispat edememiştir. Tutanak içeriği ile davacının ASKİ’ye ait şebekeden kaçak su kullandığı kesin bir biçimde saptanmıştır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak su bedelinin, kaçak su tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan ASKİ Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi