1. Hukuk Dairesi 2019/4960 E. , 2021/579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda,yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece, bozulmuş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/119 Esas, 2016/427 Karar sayılı 13.12.2016 tarihli kararına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...’nin, 285 sayılı parselin tamamı ile 766 sayılı parseldeki 1/3 payını davalı kızına ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, yapılan devrin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescil istemiştir.
Davalı, ölünceye kadar mirasbırakan babasına baktığını, her türlü ihtiyacı ile ilgilendiğini, mirasbırakanın ölümü ile kalan iki taşınmazdan birini davacı ile sattıklarını, parasını paylaştıklarını, birinde halen paydaş olduklarını, akitte mal kaçırma amacı bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakana ölünceye kadar davalı tarafından bakıldığı ve devredilen taşınmazların mirasbırakanın tüm malvarlığına oranının makul karşılanabilecek düzeyde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince yapılan akit ile makul sınırın aşıldığı, devrin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; “...Somut olayda, mirasbırakanın 2005 yılından itibaren ölünceye kadar dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evde davalı kızı, damadı ve torunları ile birlikte yaşadığı, mirasbırakanın ölmeden önce mide kanseri olup bakıma muhtaç olduğu, mirasbırakanın bakımı ve her türlü ihtiyacı ile davalı kızının ilgilendiği, hatta 2005 yılında davalı kızı ve ailesi mirasbırakanın yanına taşındıklarında taşınmaz üzerinde bulunan eski evin yıkılarak davalı ve eşinin de katkılarıyla yeni bir ev ve ahır inşa edildiği, davacının İstanbul ilinde yaşadığı ancak mirasbırakan ile arasında mal kaçırmasını gerektirecek bir husumetin ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazların, murisin mal varlığı içinde makul karşılanabilecek oranda kaldığı, mirasbırakanın mal kaçırma düşüncesi olsa idi tüm taşınmazlarını temlik edebileceği gözetildiğinde, akdin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı anlaşılmaktadır.Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. "" gerekçesiyle bozulmuş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, bozma ilamına uyulmasına, Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/119 Esas, 2016/427 Karar sayılı 13.12.2016 tarihli kararına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, HMK 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK"nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğuna göre bundan sonra mahkemece yapılacak iş bozmaya ve HMK"nın 297. maddesine uygun yeni bir karar vermekten ibarettir. Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/119 Esas, 2016/427 Karar sayılı 13.12.2016 tarihli kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 2017/361 Esas, 2017/361 Karar sayılı 05.04.2017 tarihli kararıyla kaldırıldığı gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere istinaf isteminin reddi şeklinde hüküm oluşturulması usul hukukuna açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Hâl böyle olunca, bozma ilamına göre, HMK"nın 297. maddesine aykırı olmayacak biçimde davanın reddi yönünde yeni bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Davacının değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.