MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, 15/07/2004-07/01/2005 ile 08/04/2005-27/10/2005 tarihleri arası Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile prim borcunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere,kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı,önceden başlayan ve devam eden SSK sigortalılığı nedeni ile 15.7.2004-7.1.2005 ve 8.4.2005-27.10.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olmadığının tespitini istemiştir.
Mahkemece,önceden başlayan SSK sigortalılığı gereğince,istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 26.3.2005 tarihinde resen vergi kaydına dayalı olarak 22.10.2003 tarihinden başlamak üzere 1479 sayılı Yasa gereğince tescil edildiği,vergi kaydının 22.12.2003-27.10.2005 tarihleri arasında oda kaydının 21.1.2004-21.11.2005 tarihleri arasında esnaf sicil kaydının da 12.1.2004-15.12.2005 tarihleri arasında olduğu Kurumca SSK sigortalık başlangıcına göre tescilinin 11.6.2004 tarihine alınıp,verdiği işi bırakma formuna göre de,19.6.2006 tarihine kadar 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı sayıldığı,2 yıl 19 günlük sigortalılık süresine ilişkin,5.179.00 TL prim borcunun olduğu ve 506 sayılı Yasa"ya tabi olarakta11.7.2003-10.6.2004,15.7.2004-7.1.2005 ve 8.4.2005 ila 2006 yılı Nisan ayı dahil hizmet aktine tabi çalışma bildirimlerinin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlık,her iki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasındadır.Dava tarihinde yürürlükte olan 1479 sayılı Bağ-Kur Yasa"sı ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası birbirine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olmasını yasaklayıp, çifte sigortalılık olarak adlandırılan bu sorun zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde sigortalının önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığına geçerlilik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2001/21-627 Esas,2001/659 Karar ve 29.6.2005 gün 2005/21-389 Esas 2005/430 kararlarında da önceden başlayan sigortalılığın asıl sigortalılık olduğu özellikle belirtilmiştir.
Mahkemenin önceden başlayan sigortalılık görüşü ile sonuca gitmesi doğru ise de, davacının 11.7.2003 tarihinde başlayan SSK sigortalılığı önceden başlayan sigortalılık olmakla birlikte,bu sigortalılık kesintili,bir sigortalılık olup,çakışan tüm sürelerde devam etmediği ortadadır.Bu halde ise,SSK sigortalılığının başlangıç ve bitiş tarihleri ile,1479 sayılı Yasa"ya göre resen tescil işlemin geriye doğru 26.03.2005 tarihinde yapılmış olması ve 1479
sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığına esas vergi,oda ve sicil kayıtlarına göre davacının 11.6.2004 - 14.7.2004 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya,15.7.2004- 7.1.2005 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya 26.3.2005-15.12.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya 15.12.2005 tarihinden sonra da 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun kabulü ile davacının SSK sigortalılığı ile çakışan 15.7.2004-7.1.2005 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığın iptali gerekir. 11.7.2003 tarihinde başlayan SSK sigortalılığı 10.06.2004 tarihinde son bulduğu halde sürekli devam ettiği kabul edilerek yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HUMK"nun 438/7.maddesi gereğince, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine;
" Davanın kısmen kabulüyle davacının 15.07.2004-07.01.2005 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının iptali ile bu dönemle ilgili davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine fazla istemin reddine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA , 01.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.