Davacı, 30/01/2001-28/02/2006 tarihleri arasında eksik ödenen aylıkları ile aylıkların geç ödenmesinden doğan faizlerin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının 30.1.2001-28.2.2006 tarihleri arasında eksik ödenen yaşlılık aylığı ile bu aylıkların ödenmesi gereken tarihlerden itibaren hesaplanacak yasal faizlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, 1.2.2001-31.1.2006 tarihleri arasında biriken aylıklar dava açılmadan önce 24.6.2007 tarihinde davacıya ödendiğinden bu yöndeki istemin reddine, bu tarihler arasındaki biriken aylıklar için hesaplanan 15.648,79 TL faiz alacağının ise davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.7.1978 tarihli işe giriş bildirgesine ait dönem bordrosu verilmediğinden ilk defa sigortalı olduğu tarihin 1.2.1983 olduğu ve 20 yıl sigortalılık koşulu gerçekleşmediğinden 30.1.2001 tarihli tahsis talebinin reddedilmesi üzerine, davacın sigorta başlangıcının 1.7.1978 tarihi olduğunun tespiti konusunda açtığı davada Düzce Asliye (İş)Mahkemesin’in 2005/369 Esas, 2006/330 Karar sayılı dosyasında verilen isteminin kabulüne dair verilen karar Dairemiz’in 12.2.2007 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği, dava devam ederken davacının 26.1..2006 tarihli tahsisi talebi dikkate alınarak davacıya 1.2.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlandığı davacının kesinleşen mahkeme kararı dikkate alınarak aylık bağlanması yönünde verdiği 9.5.2007 tarihli dilekçesi üzerine 1.2.2001 tarihinden aylık bağlandığı ve bu tarihten itibaren biriken aylıkları 24.6.2007 tarihinde davacıya ödendiği ve 1.2.2001-31.1.2006 tarihleri arasında biriken aylıklar için ödenmesi gereken faiz alacağının bilirkişi tarafından 15.648,79 TL olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır .
H.U.M.K. 74 maddesine göre hakim tarafların talepleri ile bağlı olup daha fazlasına hükmedemez. Mahkemece faiz alacağı konusunda 3.9.2008 tarihli bilirkişi raporuyla hesaplanan 15.648,79 TL’sının hüküm altına alındığı oysa davacının dava dilekçesi başlığında toplam 6.100,00TL TL talep ettiği ve bu miktarın ne kadarının faize ne kadarının biriken aylıklarına ait olduğu anlaşılmadığı halde mahkemece talep aşılarak ve biriken aylıkların dava tarihinden önce ödendiği de kabul edilip istemin reddine karar verildiğine göre talep edilen bu 6.100,00 TL alacağının ne kadarının birikmiş aylığa ilişkin olduğu belirlenip reddedilen bu bölüm üzerinden davalı kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi ve davalı Kurumun davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tümünden sorumlu tutulmuş olması hatalıdır
Yapılacak iş , öncelik dava dilekçesi başlığında yazılı 6.100,00 TL’sının ne kadarının biriken aylıklar ne kadarının faiz alacağına ilişkin olduğunun davacıya açıklattırılması bu açıklama ve bilirkişinin faiz hesabı dikkate alınarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutan davacının ıslah talebi veya açtığı bir ek dava da bulunmadığı gözetilip bu davada açıklayacağı taleple bağlı kalınarak faiz alacağı konusunda hüküm kurmak ve dava tarihinden önce ödenen biriken aylıklar konusunda davacının hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verildiğine göre davalı kurum yararına avukatlık ücretine karar verilmek gerekir..
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.