
Esas No: 2009/2663
Karar No: 2010/2156
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/2663 Esas 2010/2156 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2008
NUMARASI : 2008/24-2008/93
Davacı, davalı işveren nezdinde 10.7.1998- Şubat 2007 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava davacının davalı işyerinde orman ürünlerinin tasnif ve istif işinde 10.7.1998 tarihinden 2007 yılı Şubat ayına kadar çalıştığı sürelerin tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece davacının iş akti ile çalışmadığından istemin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 2004 ve 2005 yıllarında farklı tarihlere ait davalı idarece düzenlenmiş istihkak bordrolarında davacı ile birlikte S.Ş.’e metreküp karşılığı yapılan istif ve tasnif işleri nedeniyle ödemeler yapıldığı, ödemelere ait belge ve kayıtlarda ihale onay tarihlerinin yazılı olduğu, davacının hizmet cetveline göre 1987/2. dönemden 14.2.1998 tarihine kadar farklı işyerlerinde kesintili olarak ve 15.5.2000-12.4.2004 tarihleri arasında da kesintisiz olarak SSK’na tabi çalışmalarının bulunduğu anlaşılmaktadır
Gerçekten, davacının, dava konusu dönemde davalı Orman İdaresinde tasnif ve istif işinde "Zaman ve bağımlılık " unsurlarını birlikte gerçekleştirecek biçimde çalıştığı, tanık anlatımları, Orman Bakanlığı tarafından düzenlenen istihkak bordroları ile diğer belge ve bilgilerden açıkça anlaşılmaktadır. Davacı taraf, davalı işverence bu çalışma karşılığı ücretinin vahidi fiyatla çalıştırılmış gibi belge düzenlenerek ödendiği ileri sürülmektedir. 506 sayılı Yasa"nın 2.maddesine göre bir hizmet akdine dayanak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan sigortalı sayılır.Başka bir anlatımla,bir kimsenin sigortalı sayılması için hizmet akdine göre çalışması yeterli olup, ücretin ödenme biçimi sonuca etkili değildir. Bundan başka tasnif ve istif işinde çalışan ve vahidi-fiyat şeklinde ücret ödemesi yapılan kimselerin hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Dairemizin istikrarlı kararları ve Y.H.G.K.’nun 14.10.1987günlü 1987/10-6 E. ve 1987/716 K.sayılı Kararı da bu yöndedir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 79. maddesinin 10. fıkrasında yer alan hükümde yönetmelikle tespit edilen belgelerin işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilamla ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Vahidi fiyat usulü ücretle yapılan çalışmalara ait işveren kayıt ve belgeleri yönetmelikte tespit edilen belgelerden olmadığından hak düşürücü süreyi kesme sonucunu meydana getirmezler. Şu halde davacının başka işyerinde işe girip çalışmaya başladığı 15.5.2000 tarihinden önceki sürelerin hak düşürücü süreye uğradığı açıktır. Hak düşürücü süreye uğrayan 10.7.1998-15.5.2000 tarihleri arasındaki dönemin, hizmet akti bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin mahkeme kararı sonucu bakımından doğrudur.Davacının 12.4.2004 tarihinden sonraki istemi açısından ise bu dönemde çalışma karşılığında verilmiş bir kısım istihkak bordrolarına ve bu bordrolarda adı geçen tanık anlatımlarına göre davacının 12.4.2004 tarihinden 2007 yılı Şubat ayına kadar çalıştığı kanıtlandığından mahkemece bu döneme ilişkin istemin kabulü yerine hizmet akti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 1.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.