19. Hukuk Dairesi 2014/6527 E. , 2014/9877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2013
NUMARASI : 2012/38-2013/244
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan İ.. G.. vekili tarafından (katılma yolu ile) temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından G. Leasıng aracılığı ile davalılara iş makinası satıldığını ancak davalıların nakit sıkıntısı çekmelerinden dolayı istekleri üzerine leasing peşinatı olarak 25.000 TL’nin müvekkili tarafından davalıların müşterek hesapları olan banka hesaplarına gönderildiğini, davalıların bu parayı geri ödemediklerini iddia ederek 25.000 TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İ.. G.. vekili, davacı firmaya E. Güzel Oto Alım Satım Ziraat Mah. Akaryakıt Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından 20.04.2004 tarihinde 25.000 TL bedelle bir iş makinasi satılıp, bedelinin iki taksit halinde gönderildiğini, ancak defalarca aramalara rağmen davacı firmanın aracı teslim almadığını, müvekkilinin davacıdan iş makinası almadığını, diğer davalının müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin davacıya para borcu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı M.. G.. vekili, bahsi geçen banka hesabının müvekkiline ait hesap olmayıp, müvekkili ile aynı ismi taşıyan Emin oğlu M.. G..’e ait olduğunu, müvekkilinin alım-satım ile ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin 19/08/2008 Tarih, 2008/391 Esas ve 2010/44 Sayılı Kararı ile davalı İ.. G.. yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı M.. G.. yönünden davanın reddine karar verilmiş, hükmün davalı İ.. G.. vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22/09/2011 Tarih, 2011/1495 Esas ve 2011/11287 Sayılı ilamında belirtilen "1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İ.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince;Davalı tarafın, davacıya sattığını belirttiği iş makinasının davalı elinde olduğu ihtilafsız olup, bu nedenle davanın tümden kabulü ile davacı tarafından, davalıların müşterek hesabına dava konusu para gönderildiğinden davalıların birlikte sorumlu olacağı gözardı edilerek yazılı gerekçe ile davalı M.. G.. aleyhine açılan davanın reddi doğru görülmemiştir." gerekçe ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamından sonra bankadan gelen yazı cevabına göre paraların gönderildiği hesabın davalılar İ.. G.. ile M.. G.."e ait ortak hesap olduğunun tespit edilemediği, hesabın İ.. G.."e ait olduğu ve davalı İ.. G.."in hesaba yatan paraları aldığını kabul ederek sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki alım satıma ilişkin 4.130 TL"nin 25.000 TL"den düşülmesi sonrasında kalan 20.870 TL nin davalı İ.. G.."den tahsiline, hesabın davalıların müşterek hesabı olmaması nedeniyle davalı M.. G.. yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı İ.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı İ.. G.. vekili temyize cevap dilekçesinde vekalet ücreti yönünden düzelterek onama talep etmiş ise de temyiz dilekçesi temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi katılma yoluyla temyiz harcı da yatırılmadığından temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
2-Davacının temyizine gelince, hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararında özetle, "Davalı tarafın, davacıya sattığını belirttiği iş makinasının davalı elinde olduğu ihtilafsız olup, bu nedenle davanın tümden kabulü ile davacı tarafından, davalıların müşterek hesabına dava konusu para gönderildiğinden davalıların birlikte sorumlu olacağı gözardı edilerek yazılı gerekçe ile davalı M.. G.. aleyhine açılan davanın reddi doğru görülmemiştir." şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmakla bir taraf lehine diğer taraf aleyhine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkeme uymuş olduğu bozma kararı dışına çıkarak yeniden araştırma ve inceleme yapamaz. Bozma kararı kesin bozma niteliğinde olup mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İ.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.