14. Ceza Dairesi 2014/2737 E. , 2014/9434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi)
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanık ...), çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar ... ve ...), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar ...ve ...), fuhuş (sanık ...)
HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanıklar ... ve ..."ınbu suçtan mahkûmiyetlerine, sanıklar ...ve ..."ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, sanık ..."nın ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve fuhuş suçlarından beraatlerine,
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilerek dosya incelendi;
Yüzüne karşı tefhim olunan hükmün sanık ... müdafii tarafından CMUK.nın 310. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 14.11.2013 tarihli dilekçe ile temyiz edildiğinden, soruşturma aşamasında ailesine ulaşılamadığı için kolluk tarafından tedbiren... bakım ve rehabilitasyon merkezine teslim edilen mağdure hakkında alınmış bir koruma kararının dosyada bulunmaması nedeniyle Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun mağdureyi temsil ve hükmü temyiz hakkı olmadığından ve sanıklar ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir dava olmadığı halde verilen beraat kararları ise hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, sanık ... müdafiinin ve SHÇEK vekilinin temyiz istemleriyle katılan vekilinin sanıklar... ve ...hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanıklar ... ve ... hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki, sanıklar ...ve ...hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanık ... hakkında ise fuhuş suçundan verilen hükümlerle ve katılan vekili ile sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07.02.2006 gün ve 2005/9-172 Esas, 2006/10 sayılı Kararında açıklandığı üzere, şahsi hakka ilişkin olan vekalet ücretine ilişkin kanuna aykırılıkların bozma nedeni yapılabilmesi için hükmün hak sahibi tarafından temyiz edilmesinin gerektiği, dosyada ise beraat eden sanıkların vekalet ücretine yönelik bir temyizleri bulunmayıp beraat hükümlerinin katılan vekili tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından tebliğnamedeki sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sanıklar ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanık ... hakkında fuhuş suçundan verilen beraat hükümlerinin incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat kararları ile delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunan mahkûmiyet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, sanık ... müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ... ve ...hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa uygun olarak sanıkların işledikleri kabul edilen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun 5237 sayılı TCK.nın 104/1. maddesinde düzenlendiği ve takibinin de şikâyete bağlı olup, şikâyet hakkının yaşına nazaran mağdureye ait olduğu, mağdurenin ise yargılama sırasında 07.09.2010 tarihli hakim havaleli dilekçeyle sanıklar hakkındaki şikâyetinden vazgeçmesine rağmen duruşmada da tekrarladığı 13.09.2010 tarihli dilekçeyle sanıklar hakkındaki şikâyetinin devam ettiğini, önceki dilekçeyi sanıkların ve ailelerinin baskısı nedeniyle verdiğini belirtmesi karşısında, mağdurenin bu iddiasının usulünce araştırılıp belirlenmesinden sonra bir karar verilmesi gerekirken bu hususta hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.