3. Hukuk Dairesi 2014/16911 E. , 2014/16301 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2013/392-2014/262
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesinde; 29.12.2008 tarihinde ..... Alışveriş Merkezinde bulunan ..... televizyon kanalının YMD3 bölgesinden almış olduğu enerji kablolarının bantlanmamasından, belli bir işaret levhasının bulunmamasından ve .... AVM deki görevlilerin gerekli kontrolü yapmamasından dolayı ayağının kablolara takılarak kolunun üzerine düştüğünü ve dirseğinin üç yerden kırıldığını, yapılan muayene sonucunda sol ula drafiz kırığı ve sol radius başı çıkığı saptandığını, 30.12.2008 tarihinde plak vida ile osteosentez ameliyatı yapıldığını, koluna platin takıldığını, hastanede 7 gece 8 gün yattığını, olay nedeniyle ilaç masrafları, bakıcı masrafı, ulaşım masrafları sebebiyle maddi zararı ve yaşanan olay nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 4.850 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, bilirkişi raporu sonrasında ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 48.729,07 TL ye yükseltmiştir.
Davalı ST. ... Şişli Gayrimenkul Yatırımcılığı Tic.A.Ş. vekili dilekçesinde; olayda müvekkilinin herhangi bir kusuru, ihmali ya da bu husustaki emir ve nizamlara aykırı bir davranışının sözkonusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Yayıncılık San. ve Tic.A.Ş. vekili dilekçesinde; müvekkilinin söz konusu yayını yaparken yasal olarak alması gereken tüm tedbirleri aldığını, olayın gerçekleştiği alışveriş merkezinde alınması gereken başkaca güvenlik tedbirleri olması halinde bunların sorumluluğunun o yerin işleticisi konumundaki diğer davalı şirkette olduğunu, olayın meydana gelmesinde davacının kendi ihmal ve dikkatsizliğinin sebep olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 48.729,07 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, kararın taraf vekillerince temyizi üzerine;
Dairemizin 17.04.2013 tarih ve 2013/2555 E,2013/6548 K.sayılı ilamı ile “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; dosya kapsamından, davacının geçici işgöremez durumda olduğu 4.5 ay boyunca maaşını almaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının maaşını eksiksiz aldığı dönem için maaşı üzerinden işgöremezlik zararının doğmayacağı açıktır. Buna rağmen, hükme esas alınan aktüerya tazminat hesabı uzmanı bilirkişi, davacı yararına geçici işgöremezlik tazminatını 4.5 aylık maaşı esas alarak hesaplamıştır. Davacı bu sürede maaşını almaya devam ettiğine göre, davacının geçici işgöremez bulunduğu dönemde maaş gelirinde bir azalma olup olmadığının araştırılması, eğer kesintisiz olarak maaş almakta ise bu döneme ilişkin maaş zararına hükmedilmemesi gerekir. Bunun yanında, davacının, bu dönem içerisinde performansa dayalı gelir (ek ders ücreti, sınav ücreti vs. gibi ek gelir) elde edip etmediğinin tespiti ile, var ise bunun üzerinden geçici işgöremezlik zararının hesaplanması gerekirken, davacının geçici işgöremez bulunduğu dönemdeki maaşı esas alınarak, geçici işgöremezlik zararı hesaplanarak bu miktar üzerinden yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak; yaşanan olayın özellikleri, davacının yaralanma derecesi ve ekonomik göstergeler ile özellikle davacının gelir durumu nazara alındığında takdir edilen tazminat miktarı fazladır. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar uyarınca hakkaniyete uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile 35.001,66 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 12.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak, davacı vekilinin mahkemece verilen ilk hükmü, sair temyiz itirazlarının yanında; kararın, kusur ve maddi tazminat bakımından bozulması halinde, en son asgari ücret artışlarına bağlı maddi tazminat istemine ilişkin haklarını saklı tuttuklarını belirterek temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca bilirkişi .. ..."tan alınan 06.03.2014 tarihli ek raporda davacının, sürekli iş göremezlik tazminatı en son yasal asgari ücret artış oranları uygulanmak suretiyle 42.172,56 TL olarak hesaplanmıştır.
Bu durumda mahkemece, en son yasal asgari ücret artış oranları uygulanmak suretiyle değerlendirme yapan 06.03.2014 tarihli bilirkişi raporu nazara alınmak suretiyle sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerekirken (taleple bağlı kalınmak suretiyle) bozmadan önceki 16.07.2012 tarihli bilirkişi raporunda ki değerlere itibar edilmek suretiyle sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.