Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16346
Karar No: 2015/1895
Karar Tarihi: 13.02.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16346 Esas 2015/1895 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/16346 E.  ,  2015/1895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/04/2014 tarih ve 2011/45-2014/412 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalı şirketlerin yüksek kar vaatlerine güvenerek müvekkilinin hisse senedi devir ve kabul sözleşmeleriyle davalı şirket hisselerini aldığını, 55.766 DM ödeme yaptığını, müvekkilinin söz konusu hisseleri o günkü nominal bedellerinin çok üzerinde iktisap ettiğini, davalı şirketler ve dolayısıyla yönetim kurulu üyelerinin kasıtlı eylemleri nedeniyle davalı şirketlerin zarara uğratıldığını, hisse bedellerinin faiziyle birlikte müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek, asıl dava da davalı şirketteki ortaklığının ve ortaklık payının tespitine, davalı şirket yöneticilerinin eylemleri dolayısıyla şimdilik 8.000,00 TL"nin davalı şirket ve davalı yönetim kurulu üyesinden tahsiline, devir tarihi itibariyle hisselerin nominal değerinin üzerindeki tutarın iadesine karar verilmesini, birleşen davada da davalı şirketteki ortaklığının ve ortaklık payının tespitine, davalı şirket yöneticilerinin eylemleri dolayısıyla şimdilik 2.000,00 TL"nin davalı şirket ve davalı yönetim kurulu üyesinden tahsiline, devir tarihi itibariyle hisselerin nominal değerinin üzerindeki tutarın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taleple yapılan pay devir işleminin kanuna ve ortaklık ana sözleşmesine aykırılık teşkil etmediği, ortaklık defterlerinin ve genel kurul toplantılarının usulünce olduğu, davacının hileli davranışlarla aldatıldığını tespite elverişli somut deliller bulunmadığı, bu nedenle de davacının ortaklığın yetkili temsilcilerince yanıltıldığını, yanlış yönlendirildiğini kabule olanak bulunmadığı, ortaklığın pay kazanımını benimseyerek karar gereğini yerine getirdiği, dosyada mevcut SPK raporlarının da tek başına davacının iddialarını ispata elverişli bulunmadığı, dolaylı zarar nedeniyle hükmedilecek tazminatın ortağa değil, şirkete verilmesi yönünde talepte bulunulması gerektiği, davalı şirketlerin zarara yol açan eylemlerinin neler olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı ...."ye 62 adet hisse ile ortak olduğunun, davalı ...."ye de 200 adet hisse ile ortak olduğunun tespitine, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı tarafın nominal bedeller üzerinden devralınan hisseler için yapılan fazla ödemenin tahsili hakkındaki talebine ilişkin olarak mahkemece, davanın pay devreden kişiye karşı yöneltmesi gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taleple ve dosya kapsamıyla hiç örtüşmeyecek şekilde davacı ile davalı arasında ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacının hileli davanışlarla aldatıldığına yönelik somut deliller bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir.
    Yine, davacı tarafın ortağı olduğu davalı şirketin kötü yönetilmesi nedeniyle davalı şirketin zarara uğratılması nedenine dayalı tazminat davasında, iddianın ileri sürülüş biçimine göre şirket yöneticisinin eylemleri nedeniyle uğranılan zarar, şirket açısından doğrudan, davacı ortak açısından ise dolaylı zarar olup, dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nın 555. (6762 sayılı TTK"nm 309.) maddesi hükmü gereğince hükmedilecek tazminatın şirkete verilmesinin talep edilmesi gerektiğinden, davacının kendisine verilmesini talep etmesi doğru olmayıp, davanın salt bu nedenle reddedilmesi gerekirken, mahkemece, bu husus belirtilmekle birlikte bir yandan davalı ... yönünden pasif husumetten davanın reddine karar verip bir yandan da işin esasına da girilerek zarara yol açan eylemlerin neler olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün 1086 sayılı HUMK"nın 438/son maddesi gereğince değişik bu gerekçeler ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itrazlarının incelenmesine gelince; davacı tarafın nominal bedeller üzerinden devraldığı hisseler için yaptığı fazladan ödemenin tahsili ile şirketin kötü yönetimi nedeniyle uğranılan zararın davacıya ödenmesi hususundaki talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadan davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bu talepleri karşılar şekilde müstakil hüküm kurulması gerektiğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Birleşen dosya yönünden davacı vekilinin vekalet ücretlerine ilişkin temyiz itirazlarının bozma sebep ve şekline göre incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan asıl davada verilen hükmün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen dava yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen dava yönünden verilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (3) bozma sebep ve şekline göre birleşen dava yönünden davacı vekilinin vekalet ücretlerine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi