9. Hukuk Dairesi 2020/2610 E. , 2021/5851 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.03.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının yurtdışı şantiyelerinde 25.06.2013 – 24.08.2016 tarihleri arasında ince işler teknikeri olarak 3.000 ABD Doları ücretle çalıştığını, işin tamamlandığı gerekçesi ile bildirim süresine uyulmaksızın iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil, iş bitimi primi, ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 26.06.2013-09.03.2014 arasında ... işyerinde, 25.03.2014-23.09.2014 tarihleri arasında ... işyerinde, 30.10.2015-23.08.2016 tarihinde de ... işyerinde olmak üzere üç ayrı belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, inşaat teknikeri olarak davacının 3.000 ABD Doları ücretle ile istihdam edildiğini, davacının yaptığı iş bakımından fazla mesai gerektiren bir çalışma olmadığını, davacının iddia ettiği çalışma sürelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iş sözleşmesinin eki niteliğindeki çalışma kurallarının 2’nci maddesi gereği yıllık 270 saatlik fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğunu, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2’nci maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın kanuni gerektirici sebeplerine göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda, davacı işçinin davalı işyerinde 26.06.2013-23.08.2016 tarihleri arası dönemde hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacı tanık beyanlarına göre bir hafta 3 gün 07.00-18.30 saatleri arası 1,5 saat ara dinlenme ile, 3 gün ise 07.00-21.00 saatleri arası 2,5 saat ara dinlenme sonrası haftada 19,5 saat, diğer hafta ise 4 gün 07.00-18.30 saatleri arası 1,5 saat ara dinlenme ile, 3 gün 07.00-21.00 saatleri arası 2,5 saat ara dinlenme sonrası haftada 23,5 saat fazla mesai yaptığı ve ayda 2 hafta tatili günü ile dini bayramların 1. günü dışındaki resmi tatil günlerinde çalıştığı kabulü ile hesaplanmıştır.
Söz konusu alacaklarının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir kayıt bulunmadığı, davacının hafta tatili, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre tespit edildiği, dinlenen tanıklarının çalıştıklarını beyan ettikleri sürelere göre hafta tatili, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması hesaplanan dönemin tamamında çalışma koşullarını bilemeyecekleri anlaşılmış olup davacı tanıklarının davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen dönem yönünden anılan alacaklar hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Ayrıca kabul edilen çalışma düzeni ile davacının dava dilekçesinde ifade ettiği işe başlama saati dikkate alındığında kabul edilen fazla çalışma hesabının talebi aşar nitelikte ve hatalı olduğu anlaşılmış olup dava dilekçesinde belirtilen işe başlama saati ve kabul edilen çalışma düzenine göre davacının bir hafta 3 gün 07.30-18.30 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile, 3 gün ise 07.30-21.00 saatleri arası 2,5 saat ara dinlenme sonrası haftada 18 saat, diğer hafta ise 4 gün 07.30-18.30 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile, 3 gün 07.30-21.00 saatleri arası 2,5 saat ara dinlenme sonrası haftada 20,5 saat fazla mesai yaptığı sonucuna ulaşılacağı ve ücretin içinde ödenen aylık 22,5 saatlik fazla çalışma mahsup edildiğinde aylık 54.5 saat fazla mesai kabulü gerekirken yazılı şekilde aylık 63,5 saat üzerinden fazla çalışma hesaplanması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.