23. Hukuk Dairesi 2013/2308 E. , 2013/3495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada el atmanın önlenmesi ve birleştirilen davada tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl dava, arsa sahiplerince, davalılardan yüklenici ... tarafından işin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olarak kaçak yapıldığı ileri sürülerek, yüklenici ve yükleniciden bağımsız bölüm alan diğer kişilerin el atmasının önlenmesi, birleşen dava ise yüklenicinin, yapılan işin bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, asıl ve birleşen davada davalılarca davanın reddi savunulmuş, mahkemece ... yönünden dava atiye terkedildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulü ile 100.000,00 TL"nin birleşen dava davalısından tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan 06.....1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ... ....Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ....04.2007 tarih ve 2005/298 Esas, 2007/156 Karar sayılı ilamı ile geriye etkili olarak feshedilmiş ve fesih kararı yasa yollarından geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Bu durumda yüklenicinin inşaat alanını terketmesi gerekmektedir. Ancak yüklenici, fesih kararına rağmen, yaptığı imalat bedeli yönünden hapis hakkı bulunduğundan bahisle inşaat alanını terketmemiş ve üçüncü kişilerin de yapılan inşaatta ikamet ettikleri anlaşılmıştır. Nitekim asıl davada arsa sahipleri, verilen dönme kararına istinaden el atmanın önlenmesini istemişlerdir. Birleşen davada ise yüklenici arsa sahiplerinden yaptığı işin imalat bedelini istemiştir. Yükleniciden bağımsız bölümalan üçüncü kişiler,
yüklenicinin edimlerini tam olarak ifa etmesi halinde arsa sahiplerine karşı hak iddiasında bulunabilirler. Yüklenicinin edimlerini tam olarak ifa etmediği ve sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği mahkeme kararı ile sabittir.Bu durumda yüklenicinin ve üçüncü kişilerin inşaata el atmaları hukuken korunamayacağından asıl davanın kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Birleşen davada ise aleyhe temyiz olmadığından 2007 yılı mahalli piyasa fiyatlarıyla hesaplanacak ve arsa sahiplerinin işine yarayıp kullanabilecekleri yasal imalat bedelinin hüküm altına alınması gerekmektedir. Ne var ki bu hususta mahkemece yapılan inceleme yeterli olmadığı gibi alınan bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece öncelikle ilgili belediyeden mevcut yapının hukuki durumu sorularak, ruhsatsız ve kaçak yapıldığı anlaşılan inşaatın yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise yapılması gereken tüm işlemlerin neler olduğu açıklattırılmalı, belediyeden gelecek yazı cevabı da nazara alınarak bilirkişiden alınacak ek raporla, yapının imar mevzuatına göre yasal olacak şekliyle imalat bedeli 2007 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılmalı, yapının yasal hale getirilmesi için lüzumlu tüm masraflar (vergi, ... primi, ruhsat alım giderleri, proje masrafları v.b.) ile bu kaçak yapı ile ilgili olarak varsa tahakkuk ettirilen idari para cezalarının hesaplanacak inşaat bedelinden mahsubu ile birleşen davada hüküm altına alınması gereken bedel bulunmalı ve sonucuna göre hükme varılmalıdır.
Değinilen yönler gözardı edilerek eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.