21. Hukuk Dairesi 2009/6891 E. , 2010/2213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin Kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının 100.00 TL maddi, 15.000.00 TL manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının %0 maluliyeti nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, 10.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 0 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 40, davalı işverenin % 60 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 3.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 10.000.00 TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı davacının temyiz nedenlerine göre kesinleşen yönler de gözetilerek düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının tümden silinerek yerine,
"1-Maddi tazminat isteminin %0 maluliyet oranı nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28.01.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
3-Maddi tazminatın reddi nedeniyle alınması gereken 14,00 TL harcın davacının yatırdığı toplam 214,70 TL harçtan tenzili ile Hazine"ye irat kaydına, asıl dosyada davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 162.00 TL ilam harcının davacıdan peşin alınan 214,70 TL harçtan tenziline, fazla yatırılan 38.70 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 162,00 TL nispi, 14,00 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 176,00 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden 575.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden 575.00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen maddi tazminat üzerinden 575,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.