3. Hukuk Dairesi 2014/16979 E. , 2014/16383 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ARAKLI SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2014
NUMARASI : 2013/26-2014/466
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı firma arasında davalıya ait ..... iş makinesinin tamir ve bakımının yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, anlaşma gereğince müvekkilinin iş makinesinin tamirini yaptığını, yapılan iş karşılığında fatura tanzim edildiğini, faturanın itirazsız kayıtlara işlendiğini, anlaşma gereğince geciken ödemelere aylık yüzde 5 faiz işleyeceğini kararlaştırdıklarını, ancak davalının fatura bedelini ödememesi üzerine Araklı İcra Müdürlüğü’nün 2009/492 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen işin yapımı hususunda anlaşma yapmadıklarını belirterek, davanın reddini dilemiş ve faize de itiraz etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 14.11.2012 tarih ve 2012/18331 E.-2012/23548 K. sayılı kararı ile -özetle-; "...ön sorun olarak akdin varlığını ispat yönünden davacıya olanak tanınmalı, araç tamiri hususu araştırılmalı, gerektiğinde bilirkişi tetkiki yaptırılıp bu sorun halledilmeli, akdin varlığının tespiti halinde ise davacı tarafından düzenlenmiş olan fatura münderecatı ile araç üzerinde yapılan işlemlerin kadri maruf olup olmadığı incelenmelidir" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; Davalının Araklı İcra Müdürlüğünün 2009/492 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, asıl alacak olan 2.889,77-TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek aylık %5 oranında temerrüt faiziyle takibin devamına; takip konusu asıl alacak olan 2.889,77-TL.nin %40’ı üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından yenileme kararının ve bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmeden karar verildiğinden bahisle karar temyiz edilmiştir.
HMK"nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup, bu hak Anayasanın 36.maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Davanın taraflarından habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi kural olarak mümkün değildir. Taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Her iki taraf da bu haktan eşit şekilde yararlanırlar. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, hangi maddi ve hukuki sebeplerle karar verdiklerini gerekçelerine yansıtmalıdırlar.
Açıklanan madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağırılması ve taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
Somut olayda, mahkemenin 24.02.2014 tarihli duruşmasında davacı vekilinin duruşmaya gelmediğinin anlaşılması ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceklerini beyan etmesi üzerine "dosyanın işlemden kaldırılmasına" karar verildiği, bilahare davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile eski hale getirme tutanağının tanzim olunduğu ve 21.04.2014 tarihinin duruşma günü olarak belirlendiği; eski hale getirme tutanağının ve duruşma gününü bildirir tebligatın davalı vekili Av.M.. A.."ün İnönü Cad. Dörtyol Kavşağı S.. İşhanı ...:../.. Merkez/Bingöl adresinde daimi işçisine tebliğ edildiği; yine bilirkişi raporunun ise adıgeçen vekilin Diyarbakır Gümrük Müdürlüğü/Diyarbakır adresine tebliğ edilerek hüküm tesis edildiği; davalı tarafa ait vekaletnamenin tetkikinde ise Trabzon Barosu avukatlarından Av.A.. Ş.. K.. D.. Y.. ve M.. A.."ün vekil olarak tayin edildiği ve adreslerinin ise Trabzon olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece, yapılan yargılama usul ve yasaya ve özellikle açıklanan HMK’nun 27. maddesine uygun değildir. Mahkemece, davalının usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinden haberdar edilmesi gerekirken, yokluğunda yargılamaya devam edilerek, davalıya savunma hakkı tanınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş, davalı vekilinin adresine davetiye çıkartılıp usulüne uygun şekilde tebliğ yapılarak, taraf delilleri toplanıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurmak olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.