11. Hukuk Dairesi 2014/15464 E. , 2015/1980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/03/2014 tarih ve 2011/119-2014/49 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 35/01 ve 41. sınıflarda tescilli ".." ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin markasının esas unsuru ile aynı ibareyi taşıyan ".. ...." ibaresini izinsiz olarak aynı sınıflarda kullandığını, davalıya haksız eylemini sonlandırması amacıyla çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, yine davalının .... alan adlı internet sitesinde de bu ibareyi kullandığını, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının ".. ...." ibaresini fuar organizasyon hizmetinde kullanmak eyleminin, davacıya ait ".." markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tesbiti ile men’ine, ref’ine, internet adresinde yapılan tanıtıma son verilmesine ve web sitesinin yayınının durdurulmasına ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ".. ...." ibaresini 2003 yılının Kasım ayında Moskova’da, 2004 yılında Ukrayna’da kullandığını ve .. .....+ Şekil ibaresinin 35 ve 41. sınıflarda marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, davacının markasının ticarette herkes tarafından kullanılabilecek nitelikte bir ibare olduğunu, davacının markasının hükümsüzlüğü talebi ile dava açtıklarını, markaların benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce incelenmiş olup, davalı şirket tarafından davacı aleyhine açılan dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ilişkin davasının sonucu beklenmesi gerektiğine işaret edilerek, bozulmuştur. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairemizin 03.06.2011 tarih ve 2011/6308 E., 2011/6760 K sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın dayanağını oluşturan davacıya ait 2000/17022 sayılı markanın 556 sayılı KHK"nin 7/1-(c)-(d) hükümleri uyarınca tescil kapsamındaki hizmetler yönünden tanımlayıcı olduğu ve kullanımla da ayırt edicilik sağlanmadığı gerekçesiyle Fikri ve Sinaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2010/198 esas ve 2011/142 karar sayılı ilamıyla hükümsüzlüğüne karar verildiği, markanın hükümsüz kılınmış olması nedeniyle davacı markasına ilişkin tescil işleminin hukuken hiç gerçekleşmemiş sayıldığı, bu haliyle tescilli olmayan bir işaretin benzerinin kullanıldığından bahisle 556 sayılı KHK kapsamında talepte bulunulamayacağı gibi; hükümsüzlük kararının gerekçesinde açıklandığı
gibi, davalı kullanımına konu hizmetler yönünden tanımlayıcı ve herkesin kullanımına açık bırakılması gerektiği saptanan bir işaretin benzerinin, ticaret alanında başkaları tarafından da kullanılabileceği, davalının bu eylemlerinin davacı yönünden haksız rekabet oluşturmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.