11. Hukuk Dairesi 2014/14565 E. , 2015/1983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/03/2014 tarih ve 2012/670-2014/187 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada, müvekkilinin davalı şirketin malik, davalı ...’ın sürücüsü olduğu halk otobüsünde yolculuk yaptığını, iniş sırada otobüsün ani hareketi sonucu düşerek %100 malul olacak şekilde yaralandığını, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/130 D.İş sayılı dosyasında alınan aktüerya raporunda müvekkilin işgöremezlik tazminatının 230.291,00 TL olarak hesaplandığını, müvekkilinin manevi zararının büyük olduğunu ileri sürerek, 230.291,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, asıl davada davacının otobüsten indikten sonra otobüsün önünden dikkatsiz ve tedbirsizce geçmeye çalışırken yaralandığını, ceza dosyasındaki kusur oranını kabul etmediklerini, davacının maluliyetinin artmasına hastane çalışanlarının ihmalinin neden olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce "davacıya kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen şirketten ödeme yapıldığı iddia olunduğu, ödemenin, borcu sona erdiren nedenlerden olduğundan yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğine " işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, . Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/438 Esas sayılı dosyasının görülen davayla birleşmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, .Asliye Hukuk Mahkemesi"nde yapılan yargılama sonucu davalılar aleyhine 230.291,00 TL maddi, 80.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine ilişkin kararının İcra Müdürlüğü"nün 2010/9859 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalıların başlatılan icra takibi sonucunda mal kaçırma girişiminde bulunduklarını, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan ..."dan 230.291,00 TL iş güç kaybı tazminatı ile 80.000,00 TL manevi tazminatın alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini ayrıca bakım masrafı olan 316.471,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkilleri ... ve ... aleyhine açılan derdest dava bulunduğunu, müvekkili ... yönünden ise, adı geçen müvekkilinin ... Belediyesi"nin mülkiyetinde bulunan ... plakalı aracın otobüs hattının intifa hakkı sahibi olduğunu, asıl dava nedeniyle intifa hakkı üzerine tedbir konduğunu, ancak davada hüküm kurulması nedeniyle tedbirin kaldırıldığını, davada 1 yıllık zaman aşımı süresinin geçirildiğini aracın müvekklili şirketin mülkiyetinde olduğunu bu nedenle işleten sıfatını haiz olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ve iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sürücünün yolcu indirme-bildirme kurallarına uymaması nedeniyle kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacının yargılama sırasında vefat ettiği, mirasçıları olan annesi ... ve babası ..."nın davayı takip ettikleri, davacının kaza tarihi ile vefat tarihi arasındaki maddi zararının ve bakım masraflarının sigorta şirketi tarafından karşılandığı, davayı takip eden davacı mirasçıları dahili davacıların davayı ıslah etmedikleri, destekten yoksun kalma yönünde başka bir dava açmadıkları, manevi tazminat talebi yönünden ise , zenginleşmeye yol açmayacak, ancak manevi olarak tatmin edecek şekilde, meydana gelen ölümlü kazanın önemi, olayın meydana gelmesinde kusur oranları ve özellikle davalının tam kusurlu eylemi ile gerçekleşmiş olması, olayın yarattığı etki tarafların sosyal, kültürel ve ekonomik durumları dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen dava bir bütün olarak kabul edilerek, davanın kısmen kabulü ile davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, belirtilen ilkeler çerçevesinde belirlenen 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ... ve ... "den alınarak, davacılara miras payları oranında ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada, davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taşıma sırasında meydana gelen trafik kazası sebebiyle, maddi manevi tazminat istemine ilişkidir. HMK’nın 166/1 inci maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmeleri gibi bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle, davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.O halde, asıl ve birleşen dava bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre de; a) Birleşen davada her üç davalıdan bakım gideri ve ayrıca ilk davada dava edilmeyen ..."dan maddi ve manevi tazminat talep edilmesine rağmen, bakım gideri talebi ve davalı ... yönünden hiç bir hüküm tesis edilmemesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
b) Ayrıca, asıl davada, davalılar ... ile ... aleyhine maddi ve manevi tazminat talep edilmesine reğmen, birleşen davada adı geçen davalılar yönünden aynı talebin yinelenmesi nedeniyle davalılar derdestlik ileri sürmüş olup, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
c) Mahkemece verilen 08/10/2010 tarih 2008/458 Esas 2010/594 Karar sayılı ilam ile davacının olay nedeniyle bundan sonraki yaşamında yatağa bağlı kalması ve nefes almak için solunum cihazına ihtiyacı olmasından dolayı 80.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve bu yönden bir bozma olmamasına rağmen mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle verilen temyize konu kararda davacılar aleyhine olacak şekilde manevi tazminatın bu kez 50.000,00 TL"ye düşürülmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar ve davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılar ve davalılara iadesine, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.