Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2955
Karar No: 2021/600
Karar Tarihi: 04.02.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2955 Esas 2021/600 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/2955 E.  ,  2021/600 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan annesi ...’in maliki olduğu dava konusu 135 ada 16 parsel (eski 315 parsel) sayılı taşınmazın ½ payını, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 02.09.2014 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile büyük oğlu davalıya devrettiğini, davalı adına tapuda tescilin ise mirasbırakanın ölümünden sonra 04.11.2016 tarihinde gerçekleştiğini, mirasbırakanın bakım ihtiyacı içinde olmadığını ileri sürerek dava konusu 135 ada 16 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı ½ payın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
    Davalı, başkaca taşınmazları da olan mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini ve çeşitli hastalıkları nedeniyle bakıma ihtiyacı olduğunu, mirasbırakana karşı bakım görevini yerine getirdiğini, davacının ise mirasbırakanla ilgilenmeyip cenazesine dahi katılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, mirasbırakanın bakıma ihtiyacı bulunmayıp, davacıyla aralarındaki kırgınlık birlikte değerlendirildiğinde temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, mirasbırakanın başkaca taşınmazları da bulunduğu, sağlık sorunları nedeniyle bakım ihtiyacının oluştuğu, mirasbırakana davalının baktığı, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, eksiğin giderilmesi suretiyle getirilen kayıtlardan; 1938 doğumlu mirasbırakan ...’in 15.11.2015 tarihinde ölümü üzerine davacı oğlu Hakan Selim ile davalı oğlu Altan ve dava dışı eşi Ahmet’in mirasçı kaldıkları, Kemalpaşa 1. Noterliğinin 02.09.2014 tarih 11600 yevmiye no’lu ölünceye kadar bakma sözleşmesine göre, mirasbırakanın tamamına malik olduğu dava konusu 315 parsel (yeni 135 ada 16 parsel) sayılı 26.236,04 m2 miktarlı bağ vasıflı taşınmazın 1/2 payı ile dava dışı 316 parsel sayılı taşınmazın ½ payını ölünceye kadar bakım karşılığında davalı oğluna verdiği, mirasbırakanın ölümünden sonra davalının anılan sözleşme uyarınca dava konusu 315 parsel ( yeni 135 ada 16 parsel) sayılı taşınmazın ½ payını 04.11.2016 tarihinde tapuda adına tescil ettirdiği, dava konusu 315 parsel (yeni 135 ada 16 parsel) sayılı taşınmazın çekişme dışı ½ payı ile yine dava dışı 126 ada 34, 135 ada 15, 173 ada 9 parsel sayılı taşınmazların tamamının mirasbırakan adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesine göre, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).
    Diğer yandan; bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde mirasbırakanın yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince, mirasbırakanın çekişme konusu taşınmaz dışında başkaca taşınmazlarının bulunduğu açıktır.
    Ne var ki, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmaktaki asıl amaç ve iradesinin belirlenebilmesi açısından temlik dışı taşınmazlarıyla ilgili yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığından söz etmek mümkün değildir.
    Hal böyle olunca, mirasbırakanın temlik dışı taşınmazlarının değerlerinin keşfen saptanıp, çekişme konusu taşınmazın tüm mal varlığı içindeki oranı belirlenerek temlikin makul sınırlar içinde kalıp kalmadığının, muvazaanın bulunup bulunmadığının, yukarıda açıklanan ilkeler ve toplanan delillerle birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, aynı Kanun′un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi