21. Hukuk Dairesi 2009/2875 E. , 2010/2412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı sigortalı ...’ın geçirdiği iş kazasında % 6.1 oranında işgöremezliğe uğradığı olayda sigortalının % 40 davalı işverenin % 60 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 6.000.00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 4.000.00-TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tamamen silinmesine, yerine;
"1-4.539.00-TL maddi tazminat ile 6.000.00-TL manevi tazminatın 22.04.2004 olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine,
2-Alınması gereken 569.10.-TL ilam harcından peşin alınan 367.00 TL’nin indirimi ile kalan 202.10-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 367.00- TL peşin harç ve 27.10.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 394.10-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Kabul ve reddedilen miktarlar nazara alınarak,toplam 674.40-TL yargılama giderinden; 263.01- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 411.39-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekil ile temsil edilen davacı yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden ayrı ayrı hesaplanan toplam 1264.68-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden Tarife gereğince hesaplanan 720.00-TL avukatlık ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine’’ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
08.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.