11. Hukuk Dairesi 2014/4184 E. , 2015/2089 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/12/2013 tarih ve 2012/201-2013/290 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17/02/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olup 16.06.2006 tarihli olağan genel kurul toplantısına davetin usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilinin şirkete bildirdiği adresine tebligat yapılmayarak genel kurula katılmasının engellendiğini, genel kurul ilanının ticaret sicil Gazetesi"nde görülmesi üzerine müvekkilini temsilen toplantıya katılmak üzere gönderilen ...’ın toplantıya alınmadığını, ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilanda TTK’nın 362/2-3 fıkraları uyarınca bilanço, gelir gider hesapları, yönetim ve denetim kurulu raporlarının genel kurul toplantısından 15 gün öncesinde ortaklarca incelenmek üzere şirket merkezinde hazır bulundurulduğuna dair kayıt bulunmadığını, yönetim kurulu üyelerinin TTK’nın 374/2. maddesine aykırı olarak kendi ibralarında ve TTK’nın 334 ve 335. maddeleri uyarınca yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine dair kararlarda oy kullandıklarını, anasözleşmeye göre 5 kişiden oluşması gereken yönetim kuruluna 4 kişi seçildiğini, yönetim kurulu üyesi seçilen ...ve ... genel kurul tarihinde Amerika’da olup yönetimde görev almak istediklerine dair imzaları noterce onaylanmış yazılı beyanda bulunmadıklarını ileri sürerek, 16.06.2006 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin hisse senetleri hamiline olup davacı taraf pay senetlerini TTK"nın 360. maddesi hükmü gereğince toplantı gününden bir hafta önce şirkete tevdi ettiğini ispatlayamadığından dava açma hakkı bulunmadığını, genel kurulun da mevzuata uygun yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, TTK’nın 362. maddesinin 2. ve 3. fıkrasında şirketin bilanço, kar ve zarar hesabı ile yönetim kurulu ve denetçilerin yıllık raporlarının yönetim kurulunun kar dağıtımına ilişkin önerisinin genel kurulun yapılacağı tarihten en az 15 gün önce şirket ortaklarının incelemesine hazır bulundurulduğuna ilişkin kaydın yer aldığının saptanamadığı, bu durumun ortağın bilgi alma hakkının gereği gibi kullandırılmaması olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne, 16.06.2006 tarihli genel kurul toplantısında alınan 5-6-7-8 nolu kararların iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin davalı şirketin ortağı olup, davalı şirketin hamiline yazılı hisse senedi bastırmadığını, yargılama sürecinde verdiği diğer dilekçelerinde ise 2004 yılında yapılan sermaye artırımından önce çıkarılan hamiline hisse senetlerinin müvekkilinin elinde bulunduğunu, 2004 yılında yapılan sermaye artırımından sonra bastırıldığı iddia olunan senetlerin müvekkiline teslim edilmediğini, artırılan sermayenin tamamının ödenip ödenmediğinin belli olmadığını belirtmiştir. Davalı vekili ise müvekkili şirketin hisse senetleri hamiline yazılı olup tamamının basılı olduğunu, TTK’nın 360. maddesi hükmü gereğince davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını savunmuştur. 16.03.2009 tarihli bilirkişi raporunda ise davalı şirketin pay defteri ve buna dair kayıtlar ibraz edilmediğinden anılan husustaki iddia ve savunma konusunda bir saptama yapılamadığı belirtilmiştir.
Dava konusu genel kurul ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 360/3. fıkrası hükmü uyarınca hamiline yazılı hisse senedi sahipleri, hamile yazılı bir hisse senetlerini toplantı gününden bir hafta önce şirkete tevdie mecburdurlar. Tevdi şartını gerçekleştirmemiş olan pay sahibi genel kurula alınmaz. Bu pay sahibi genel kurula alınmadığından bahisle genel kurul kararlarının iptalini isteyemez. Anılan husus aktif dava ehliyeti ile ilgili olup mahkemece resen nazara alınması gerekmektedir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de aktif dava ehliyetinin yokluğuna ilişkin savunma üzerinde hiç durulmamış, anılan husus olumlu ya da olumsuz şekilde bir karara bağlanılmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.