3. Hukuk Dairesi 2020/6528 E. , 2021/7910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı, davalı ile aralarında 10.02.2010 tarihli danışmanlık hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, davacı şirketin bu sözleşme şartlarına uygun olarak davalı tarafa gereken hizmeti sunmuş olmasına rağmen davalı tarafça haksız yere götürü bedel üzerinden davacı şirketin hak edişlerinde kesintiler yapıldığını ileri sürerek, eksik ödenen 73.639,43.-TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı, davacıya yapılan hakediş ödemelerinde yer alan kesintilerin hukuka uygun olduğunu, davacıya yapılmış fazla ödeme bulunduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne ve 55.432,29.-TL"nin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 57.574,25 TL alacağın kesinti tarihi olan 18/06/2013 tarihinden itibaren uygulanacak Merkez Bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve karşı davanın reddine dair verilen ilk kararın, davalı- karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Kapatılan 13. Hukuk Dairesi’nin 27/03/2018 tarihli ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez asıl davanın kısmen kabulü ile, 67.955,76 TL alacağın hakediş tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 57.574,25 TL alacağın kesinti tarihi olan 18/06/2013 tarihinden itibaren uygulanacak Merkez Bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve karşı davanın reddine dair verilen ilk karar davacı- karşı davalı tarafından temyiz edilmemiş sadece davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, yukarıda anılan bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra ise asıl davanın kısmen kabulü ile, 67.955,76 TL alacağın hakediş tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Bu müesseseye "usuli müktesep hak" veya "usule ilişkin kazanılmış hak" denir. Bir başka ifadeyle, mahkemece; Yargıtay bozma ilamına uyulmasıyla, bozma doğrultusunda taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar. Mahkeme, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında yeni bir hüküm kuramaz. "Usuli Müktesep Hak", davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Somut olayda, 57.574,25 TL alacağın kesinti tarihi olan 18/06/2013 tarihinden itibaren uygulanacak Merkez Bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair bozma öncesi kurulan hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmemiştir. Dairemizce ise, araştırmaya yönelik eksiklik sebebi ile hükmün bozulmasına karar verilmekle ilk hükümle ilgili miktar bakımından davalı yararına usuli müktesep hak oluşmuştur. Hal böyle olunca, bozma sonrası mahkemece davalının usuli müktesep hakkını ihlal edecek şekilde davacının toplam alacağının 67.955,76 TL olduğu yönelik hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalı- karşı davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.