MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/11/2013 tarih ve 2013/118-2013/265 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı karşı davalı vekili, "..." ibaresi ve tanıtım vasıtasının müvekkiline ait olduğunu ve bu ibarenin "..." markası ile piyasaya sunulan ürünlerin ambalajında yer aldığını, bu ibarenin davalılar tarafından reklam sloganı olarak kullanıldığını, bu eylemin ürünler bakımından iltibas yarattığını ve TTK"nın 57. maddesi uyarınca hüsnüniyet kaidelerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti ve men"ini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı ... vekili, davanın reddini istemiş, karşı davasında da, müvekkilinin "..." sloganını 1999 yılından beri kullandığını, bu sloganın adlarına marka olarak tescili için ..."ye başvurduklarını, bu sloganın diğer davalının bir kreasyonu olduğunu, kullanım haklarının müvekkiline devredildiğini, sloganı müvekkilinin büyük emek ve masraf sarfederek tanınmış hale getirdiğini, davacının ise haksız olarak 2004 yılı Eylül ayından itibaren bu sloganı kullanmak suretiyle müvekkili kullanımını taklit ettiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, karşı davalının "..." sloganını kullanmasının haksız fiil oluşturduğunun tespiti ile men"ini, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, 65.250 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın davacı karşı davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, "..." sloganının müvekkiline ait olduğunu, reklamlar ve reklam sloganlarının 5846 sayılı Yasa hükümleri gereğince eser olarak kabul edildiğini, sloganın uzun yıllardan beri .... ürünlerinin tanıtımı için kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, tüm dosya kapsamına göre, “...” tanıtıcı işaretinin ilk önce davalı – karşı davacı... tarafından kullanıldığı, bu halde de, TTK"nın 57/5. maddesinde ifadesini bulan haksız rekabet fiilinin oluştuğu gerekçesiyle karşı davanın kısmen kabulü ile, karşı davalının ... ibaresini izinsiz kullanımı sebebiyle fiilinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile men"ine,
BK"nın 43. maddesi gereğince takdiren 20.000 TL maddi ve yine aynı sebeplerle takdiren 10.000 TL manevi tazminatın karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine ve fazla taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.024,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.