11. Hukuk Dairesi 2014/17007 E. , 2015/2123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/07/2014 tarih ve 2012/414-2014/245 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin % 2,5 oranında hissedarı olan davalının uzun süredir şirket işleriyle ilgilenmediği, şirketin ekonomik durumunu hiç takip etmediğini, davalının ortaklar kurulu toplantısına davet edilmesine rağmen toplantıya katılmadığı gibi 05/05/2012 tarihli ortaklar kurulu tarafından alınan sermaye arttırımına ilişkin kararın davalının rızası olmadığı için ticaret sicil müdürlüğüne tescil edilemediğini, bunun üzerine yeniden olağanüstü toplantı kararı alındığını, ancak tebliğe rağmen davalının 03/09/2009 tarihli olağanüstü toplantıya katılmadığını ve ortaklıktan ihraç edilmesine ilişkin karar alındığını, davalı ile diğer ortaklar arasında aile meselelerinden dolayı husumet bulunduğunu ve tarafların ortaklık yapmasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek davalının şirketten ihracına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirkette sermaye arttırımı yapılamamasının müvekkilinin genel kurul toplantısına katılmamasıyla bir ilgisinin bulunmadığını, diğer ortaklardan ... ve... ile aralarında husumet bulunduğunu, bu nedenle ortaklığın sürdürülmesinin müvekkili açısından da katlanılmaz hal aldığını, çıkma davasını kabul ettiklerini, ancak TTK"nın 641. maddesi uyarınca müvekkilinin davacı şirkette sahip olduğu esas sermaye payının gerçek değerinin hesaplanarak ayrılma akçesinin ödenmesine ve davanın açılmasına sebep olmadıklarından yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, müvekkili aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının haklı nedenlere dayalı olarak davalının ihracı ile ilgili talebinin aralarında husumet bulunduğundan bahisle davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde kabul edildiği ve HMK"nın 311. maddesi uyarınca kabul beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğuracağı, ancak TTK"nın 641. maddesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde öz sermayenin -111.235,26 TL olduğu ve gerçek değerlere göre davalının ayrılma akçesi talebinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının davacı şirket ortaklığından çıkartılmasına, davalının ayrılma akçesi talebinin reddine, davanın açılmasına davalının sebep olmadığı ve cevap dilekçesinde çıkma talebini kabul ettiği de göz önünde tutularak davalı aleyhine avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince, dava, davalının haklı nedenlerle davacı şirket ortaklığından çıkarılması talebine ilişkin olup, davalı ilk duruşmada davayı kabul ettiğine göre, dava açılmasına sebep olduğu gibi, ayrılma akçesi talebinde bulunduğu için de yargılama son bulmamış ve bu talep yönünden yargılamaya devam edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece yargılamanın sonunda davanın kabulüne ayrılma akçesi talebinin reddine karar verildiğine göre, davalının yargılama giderlerinden ve bu arada vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.