Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2984
Karar No: 2013/3773
Karar Tarihi: 04.06.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/2984 Esas 2013/3773 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/2984 E.  ,  2013/3773 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin rızası dahilinde arsalarına üçüncü kişi tarafından yaptırılan inşaatın, davalının talebi üzerine ihtiyaten durdurulmasına karar verildiğini, ancak kararın infazının yasal ... günlük süreden sonra yapıldığını, davalının da ... günlük süre içerisinde dava açmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbirin haksız konulduğunun kabulü gerektiğini ileri sürerek, tedbir nedeniyle inşaatın geç bitirilmesinden kaynaklanan ....000,00 TL maddi zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tedbir kararının verilmesinden itibaren ... gün sonra açtıkları davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, davalının talebi üzerine inşaatın durdurulmasına ilişkin verilen ........2009 tarihli ihtiyati tedbirin, kararın verildiği tarihten ... gün geçtikten sonra infaz edildiği, infaz sırasında davacıların ya da yüklenicinin infaz memurundan tedbir kararını isteyip süresinde dava açıldığına dair belgeyi istemeleri gerekirken bunu yapmadıkları, tedbir kararının süresinde infaz edilip edilmediğini araştırmadıkları gibi infazdan sonra tedbir dosyasını inceleyerek süresinde dava açılmadığını tespit ederek hemen tedbirin kaldırılmasına istemeleri gerekirken ... gün sonra tedbirin kaldırılmasını istedikleri, bu durumda bir zarar var ise zararın ortaya çıkmasına arsa sahibi olan davacılar ya da yüklenicinin sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, haksız ihtiyati tedbirden (hükümsüz kalan ihtiyati tedbirin infazından) kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"nın 109. maddesi ""İhtiyati tedbir kararı dava ikamesinden evvel verilmiş ise tatbik edilmiş olsun olmasın kararın verildiği tarihten itibaren on gün zarfında esas hakkında dava ikamesi lazımdır. Bu müddette müddei, davasını ikame eylediğini müsbit evrakı, kararı tatbik eden memura ibrazla dosyaya vaz ve kaydettirerek mukabilinde ilmuhaber almaya mecburdur. Aksi takdirde ihtiyati tedbir bir gûna merasime hacet kalmaksızın kendiliğinden kalkar ve iktizasına göre vazolunan tedbirin fiilen kaldırılması, ihtiyati tedbiri tatbik eden daire veya memurdan talep olunabilir."" hükmünü içermektedir.
    Somut olayda, davalı tarafın talebi üzerine ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/139 D. ... sayılı dosyası üzerinden ........2009 tarihinde inşaatın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, teminatın 31.....2209 tarihinde yatırıldığı, 04.01.2010
    tarihinde mahkemece, ... Müdürlüğüne ve Belediye Başkanlığına ihtiyati tedbir kararı gereğince işlem yapılması için müzekkereler yazıldığı, tedbir kararının 05.01.2010 günü saat 08:50"de infaz edildiği, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verenlerce 08.01.2010 tarihinde ihtiyati tedbire itiraz edildiği, davalı tarafça ....01.2010 tarihinde işbu dosyanın davacıları aleyhine ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/... E. sayısına kayıtlı davanın açıldığı anlaşılmıştır. Buna göre HUMK"nın 109. maddesi hükmüne aykırı olarak ihtiyati tedbire ilişkin karar tarihinden itibaren ... gün içinde dava açılmamış olduğu, uyuşmazlık dışıdır.
    Haksız ihtiyati tedbirden dolayı olan sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Yani, haksız ihtiyati tedbir koydurtmuş olan tarafın, bundan doğan maddi zararla sorumlu tutulabilmesi için, ihtiyati tedbiri kötüniyetle istemiş ve koydurmuş olması veya bunda herhangi bir ihmalinin bulunması şart değildir. İhtiyati tedbir haksız ve bundan da bir zarar doğmuş ise, bu haksız ihtiyati tedbiri koydurtmuş olan taraf, (kusurlu olmasa bile) bundan zarar gören karşı tarafa veya üçüncü kişiye tazminat ödemekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun kusura dayanmadığı konusunda gerek öğretide ve gerekse uygulamada görüş birliği mevcuttur. Haksız ihtiyati tedbir koyduranın kusursuz sorumluluğu, yalnız maddi zarar (tazminat) içindir. Buna karşılık, haksız ihtiyati tedbirde zarar görenin manevi tazminat isteyebilmesi, ancak BK m. 49"daki şartların gerçekleşmesi halinde mümkündür. (kusura dayanan sorumluluk) İhtiyati tedbir isteyenin bundan doğan zarardan sorumlu tutulabilmesi için ihtiyati tedbirin haksız olduğunun anlaşılması gerekir. Bu ise kural olarak asıl davanın sonucunda belli olur. Davalının ihtiyati tedbirle ilgili olarak açtığı esas dava sonuçlanmadan ve bu davada verilen hüküm kesinleşmeden, ihtiyati tedbirin haksız olup olmadığı kesin olarak anlaşılamaz. Bu nedenle, ihtiyati tedbir koydurmuş olan taraf, asıl dava kesin biçimde sonuçlanmadan önce, haksız ihtiyati tedbirden dolayı açılan tazminat davasında tazminat ödemeye mahkûm edilemez. Ancak, ihtiyati tedbir isteyen ve bu kararı ... ettiren kişi, ihtiyati tedbiri ... ettirdiği halde, HUMK"nın 109. maddesindeki on günlük süre içerisinde esas hakkında dava açmazsa, ihtiyati tedbir haksız konulmuş sayılır. Çünkü ihtiyati tedbir isteyen on günlük süreyi geçirmekle davasının ve koydurduğu ihtiyati tedbirin haksızlığını kabul etmiş demektir. Gerçi, ihtiyati tedbir isteyen, m. 109"daki on günlük süre geçtikten sonra dava açabilir. Ancak davalı sonradan açacağı bu dava içinde ayrıca (yeniden) ihtiyati tedbir isteyebileceğinden, dava sonucunda haklı çıkmış olsa bile, birinci ihtiyati tedbirle karşı tarafa (davacıya) veya üçücü kişiye haksız olarak zarar vermiş olmaktadır. Bu nedenle, m. 109"daki on gün içinde dava açılmaması nedeniyle ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkması halinde, ihtiyati tedbirin haksız olduğunu kabul etmek ve ihtiyati tedbir koyduranın bundan doğan zararı ödemekle sorumlu tutmak menfaatler dengesine daha uygundur. Haksız ihtiyati tedbir koyduran tarafın (tazminat davalısının) ödemekle yükümlü olduğu zarar, ihtiyati tedbir kararının ... edildiği tarih ile ihtiyati tedbirin kalktığı ya da kalkmış sayıldığı tarih arasındaki dönemde meydana gelmiş olan zarardır. Haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat davası açan davacının ödenmesini istediği zararı ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet (nedensellik) bağı (sebep sonuç ilişkisi) bulunması da gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü .... Baskı, ..., 2001, s.4378 v.d.).
    Bu durumda, somut olayda, mahkemece alınan ve ... ettirilen ihtiyati tedbir kararından sonra süresinde dava açılmamış olması nedeniyle tedbirin haksız olduğu kabul edilerek davacılara maddi zararlarını ve illiyet bağını ispat imkanı tanınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Öte yandan, HUMK"nın 109. maddesinin ikinci cümlesine göre, davalı, dava açtığına ilişkin evrakı, kararı infaz eden memura ibrazla karşılığında ilmuhaber almaya mecburdur. Davalı tarafça, HUMK"nın 109. maddesini ikinci cümlesine uygun olarak, infaz sırasında dava açıldığına ilişkin ilmuhaber alınmamış olup, mahkemece dava açılıp açılmadığına ilişkin evrakı infaz memurundan isteme yükümlülüğünün aleyhine tedbir kararı verilen davacılara yükletilmesi ve davacılar tedbirin infazından ... gün sonra tedbirin kaldırılmasını talep etmiş oldukları halde ....01.2010 tarihinde tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerinin kabulü yanılgılı olup, dosya kapsamına uygun düşmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, infaz edilen ihtiyati tedbir nedeniyle davacıların zarara uğrayıp uğramadıkları yolunda taraf delilleri toplanıp, uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi