23. Hukuk Dairesi 2013/3006 E. , 2013/3781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının ödemediği aidat borcunun tahsili için ... takibi başlattıklarını, davalının borca kısmen itiraz ettiğini, itirazın iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, itirazının iptaline ve davacı yararına %40 ... inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin borcu olan ....200,00 TL’yi kabul ettiğini, bunun dışında bir borcunun olmadığını, müvekkilinin ve bir kısım üyelerin, davacı kooperatif yöneticilerini şikayet etmeleri nedeniyle kötüniyetli olarak ... takibine girişildiğini savunarak, davanın reddine ve davalı yararına %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının ödemesi gereken aidat borcundan daha fazla ödemede bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
...- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, katkı payı ve aidat alacağıyla ilgili başlatılan ... takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalının kooperatif üyesi olduğu ve davacı yanın dayandığı genel kurul kararlarının iptali için dava açılmadığı dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Kooperatif genel kurulunca alınan kararlar iptal edilmediği veya yoklukla malûl olmadığı sürece tüm üyeleri bağlar. Somut olayda da açıklandığı üzere iptal istemiyle açılmış bir dava bulunmadığı gibi dayanılan genel kurul kararlarını mutlak butlanla sakatlayan hukukî bir neden bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece aksine değerlendirmeleri içeren bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi seçilerek, kooperatif anasözleşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesapları ile ilgili kayıt ve belgeler celp edilmek suretiyle, ilgili genel kurul kararlarına göre davalının ödemesi gereken miktar saptanmalı, davalının yapmış olduğu ödemeler de varsa öncelikle gecikme faizinden olmak üzere davalı borcundan düşülerek sonuca varılmalıdır. Ayrıca, bu hesaplama yapılırken, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun
120/.... maddesindeki "sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, birinci fıkrada belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz" hükmü ile 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"un .... maddesindeki "Türk Borçlar Kanunu"nun temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır" hükmü gözetilmelidir. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, davalıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.