Davacı, maaşına konulan haczin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu Spor Klübü Derneğinin 2001/3.-2002/5. aylar arasındaki dönemle ilgili prim bildirgelerinin verilmemesi nedeniyle davalı Kurumca çıkarılan ödeme emrinin iptali, yapılan icra takibi sonrası, davacının yaşlılık aylığından yapılan kesintilerin iadesi ile borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasa"nın 80. maddesidir. Süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının 6183 sayılı Yasa hükümleri gereğince bizzat kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa"nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın 58/1.maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği bildirilmiştir. Bu 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü süre olup süreyi geçiren borçlunun artık menfi tesbit, istirdat gibi aynı konuda hiçbir mahkemede dava açması mümkün değildir. Çünkü 6183 sayılı Yasa"da İİK."nun 72.maddesine koşut bir hüküm yer almamaktadır. 6183 sayılı Yasa İİK."na nazaran özel bir yasa olup uygulama önceliğine sahiptir. (Yargıtay HuKuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları)
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurumca davacının yönetim kurulu üyesi olduğu İzmit Spor Klubü Derneği hakkında 7.1.2004 tarih ve 2004/248 sayılı işlemle 2001/3.-2002/5. aylar arasındaki dönemle ilgili prim bildirgelerinin verilmemesinden dolayı asıl alacak ve gecikme zammı tutarı toplam 73.126,97 TL borç tahakkuk ettirilip İzmit Spor Klübü Derneği Başkanlığı adına 014909 sayılı 05.02.2004 tarihli ödeme emrinin klüp Başkanlığına 9.2.2004 tarihinde tebliğ edildiği, davacının klüpte alt yapı sorumlusu olarak yönetim kurulu asil üyesi olduğu, kurumca 14.9.2004 tarih ve 116368 sayılı borç bildiriminde, davacıya 67.000.00 TL borcu olduğu 7 gün içinde ödenmediği taktirde 6183 sayılı Yasaya göre hakkında icra takibine başlanılacağının ihtar edildiği, borcun ödenmemesi ya da iptalinin sağlanmaması nedeniyle Kurumca davacının emekli aylığından 2007/6. ayından itibaren kesinti yapılmaya başlandığı görülmektedir.
Somut olayda uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davalı Kurumca tahakkuk ettirilip davacıya 06.09.2004 tarihinde tebliğ edilen belgenin davacı adına düzenlenmiş bir ödeme emri mi yoksa Klüp Başkanlığı adına düzenlenmiş bir ödeme emri mi veya borç bildirimine ilişkin bir yazımı olduğunun belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu yönde araştırmaya gidilmişse de davacıya 06.09.2004 tarihinde tebliğ edilen belgenin ne olduğu açıklığa kavuşmadığından yapılan bu araştırma yeterli olmamıştır. Gerçekten Kurum işlem dosyası arasında bulunan 5.2.2004 tarih ve 14909-14912 sayılı ödeme emri ve tebligatlarına ilişkin belgeler arasında Klüp Başkanlığına 9.2.2004 tarihinde, davacıya da 6.9.2004 tarihinde tebliğ edildiğine dair ayrı ayrı tebellüğ belgeleri bulunmakta olup, ancak 10.3.2008 tarihli Kurum cevabında ise davacıya hitaben yazılmış 14.9.2004 tarih ve 116368 sayılı işlemle 67.000.00 TL borcu olduğu 7 gün içinde ödenmediği taktirde 6183 sayılı Yasaya göre hakkında icra takibine başlanılacağının ihtar edildiğine dair bildirim bulunmakla ve davacı tarafından açıkça dava dilekçesinde ödeme emrinin iptali istenmekle iptali istenen işlemin ne olduğu mahkemece açıklığa kavuşturulmadan sonuca gidildiği görülmektedir. Öte yandan 5.2.2004 tarihli ödeme emrinin Spor Klübü Başkanlığına tebliğine ilişkin tebligat belgesi üzerinde 14909 ve 14912 sayıları olmakla, iki farklı sayılı ödeme emrinin düzenlenmiş olabileceği ihtimali de bulunmaktadır.
Yapılacak iş; 5.2.2004 tarih ve 14909-14912 sayılı ödeme emrinin davacı adına düzenlenmiş olup olmadığını Kurumdan sormak davacı adına düzenlenmiş ödeme emri varsa getirtmek, ödeme emri davacı adına düzenlenmiş ise açıkça bu ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ parçasını Kurumdan getirtmek, davacı adına düzenlenmiş 5.2.2004 tarih ve 14909-14912 sayılı ödeme emrinin bulunması ve 6.9.2004 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılması halinde davayı süreden reddetmek; aksinin anlaşılmasının halinde ise şimdiki gibi karar vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular göz önüne alınmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.