Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8509
Karar No: 2014/16672
Karar Tarihi: 17.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/8509 Esas 2014/16672 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/8509 E.  ,  2014/16672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen nişan bozulmasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat ve hediyelerin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkili ... ile davalının 11/12/2010 tarihinde ... "da bulunan cam mekan tesislerinde yapılan törenle nişanlandıklarını, tarafların nişandan önce 6 ay sözlü kaldıklarını, davalının 05/02/2012 tarihinde müvekkilinin telefonuna mesaj atarak hiç sebep göstermeden nişanı bozduğunu, evliliğin olacağı düşüncesi ile müvekkilinin taksitle eletrikli süpürge, fırın, ocak ve bulaşık makinası alarak birlikte oturacaklarını düşündüğü eve yerleştirdiğini, alınan eşyaların değerinin 4,320,00 TL olduğunu ve borç ödemesinin bittiğini, Seda"nın babası olan diğer davacı ..." ın evliliğin olacağı inancı ile nişan töreni için 13.000 TL ödeme yaptığını ileri sürerek, müvekkili ... için 4,320,00 TL, ... için 8,000,00 TL olmak üzere toplam 12,320,00 TL maddi, ..."ın çektiği üzüntü nedeniyle 7,500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili dilekçesinde; taraflar arasındaki nişanın 15.01.2012 tarihinde ailelerin görüşmesi sonucunda sonlandırıldığını, davacının talep ettiği eşyaların eve geldiği hali ile muhafaza edildiğini ve iadeye hazır olduklarını, nişanlılık halinin davacı ..."nın ve yakın çevresinin tutumu ve ağır talepleri nedeniyle sona erme aşamasına geldiğini ve karşılıklı olarak sona erdirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiş, karşı dava olarak da; müvekkilinin nişanlılık süresinde yurtdışı bandıralı uzun yol gemilerinde 2. Çarkçı başı olarak çalıştığını, 6 ayda bir 15 günlük izin süresi ile Türkiye" de kalabilme hakkına sahip olduğunu, tarafların nişanlılık süresinin 13 aya denk geldiğini, müvekkilinin üzerine düşen
    sorumlulukları yerine getirdiğini, nişan töreninde müvekilinin babası, annesi ve kardeşi tarafından davacı ..."ya 56,65 gr. üç adet 22 ayar altın burma bilezik ile bir adet 5,50 gr. 22 ayar altın künye, yakınları tarafından da, yirmiye yakın çeyrek altın ve 500-1.000 TL civarında para takıldığını, bu masrafların ayrı bir dava açarak istenileceğini, nişanlılık süresinde davacı tarafın adetleri ve talep etmeleri sonucunda kurban bayramında iki ayrı koç, boynuna birer altın takılmak suretiyle hediye edildiğini, müvekkili tarafından nişan bozulması ile ilgili mesaj atılmadığını, nişan töreninden müvekkili tarafından davacıya hediye verilen, bir adet 10,96 gr. 22 ayar altın bilezik, bir adet 11,06 gr. 22 ayar altın bilezik, bir adet tek taş pırlanta yüzüğün nişanlılığının sona ermesi sebebiyle iade edilmesi geretiğini, iddia ederek, davacı tarafın açmış olduğu davasının reddine karar vermek gerektiğini ileri sürerek anılan hediyelerin aynen veya mislen iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece;
    1-Davacı ... yönünden 4.320,00 TL maddi tazminat ve nişanın haksız bozulması nedeni ile TMK 121.maddesi gereğince 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ... yönünden, nişan nedeni ile yapmış olduğu toplam 8.000,00 TL masrafın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
    2- Davalı-karşı davacı ..."ın davasının kısmen kabulü ile; nişan nedeni davacı karşı davalıya takılan toplam 22 gram, 2 adet 22 ayar toplam 1.920,00 TL değerinde altın bileziğin ve toplam değeri 700,00 TL olan 1 adet pırlanta tek taş yüzüğün aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde toplam 2.620,00 TL değerinin davacı karşı davalı ..."dan tahsiline karar verilmiştir.
    Hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, ve özellikle davalı-karşı davacının açtığı hediyelerin iadesine dair davanın kabul edilmiş olmasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.
    Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez.
    Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.
    Yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; nişanın davalı tarafından sebepsiz yere mesaj atarak bozulduğu, davacı ..."nın kusursuz olup çektiği üzüntü göz önüne alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve açıklamalar ile olayın özellikleri bir arada değerlendirildiğinde, davalının mesaj atarak nişanı bozması, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmez. Buna göre, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde manevi tazminat isteminin kısmen kabülüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bundan ayrı, asıl davada, maddi tazminat talebi yönünden davacılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi