Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4259
Karar No: 2010/2535
Karar Tarihi: 09.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/4259 Esas 2010/2535 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/4259 E.  ,  2010/2535 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 25/12/2008
    NUMARASI : 2005/3343-2008/1200

    Davacı,  zamanaşımı hakkındaki itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine  karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri  tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    İş Mahkemesince verilen kararların katılma yoluyla temyizine ilişkin yasada bir hüküm bulunmadığından davacı vekilinin davalı vekilinin  temyizine  katılmak suretiyle kararı temyiz etme imkanı yoksa da hükmün tefhimin HUMK’nun 489. maddesinin yollamada bulunduğu  aynı kanunun 388. maddesindeki unsurları içermesi gerekeceğinden temyize konu kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbiriyle çeliştiğinden ve davacı vekilinin bunu ancak gerekçeli kararın tebliği ile öğrenmesi mümkün olduğundan davacı vekili gerekçeli kararı mahkeme kaleminde 4.3.2009 tarihinde tebellüğ edip kararı 8 günlük süre  içinde 9.3.2009 tarihinde süresi içinde temyiz ettiğinden temyiz istemi sürede kabul edilmeli ve davalı vekilinin temyiz itirazları ile birlikte davacı vekilinin de temyiz itirazları da incelenmelidir.   
    Davacı, davalı kurum tarafından tebliğ edilen 99/37 takip sayılı ödeme emrine konu edilen borcun 1998 yılı 9 ve 10. aylara ilişkin prim borçları olduğunu,506 sayılı Yasa"nın 80. maddesinin 06.07.2004 tarih 5198 sayılı Yasa değişikliği ile 6183 sayılı Yasa"nın 102. maddesi uyarınca değişiklikten önceki 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve  ayrıca borcun doğum tarihinde davacının şirket yöneticisi sıfatı bulunmadığından takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporu içeriğinden  Kurum icra servisi tarafından Borçlu CG Elektronik San. Tic. A.Ş aleyhine 99/37 sayılı takip dosyası üzerinden 1998 yılı 9 ve 10. aylar prim borçları nedeni ile takibe başlandığı, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 99/340 Esas sayı ile açılan  iflas dosyasına alacak  kaydının yapıldığı, tasfiye işlemleri sonunda borçlu şirketin mevcudu yetmediğinden takip konusu kurum alacağına karşı İflas Müdürlüğünce 26.03.2002  tarihinde aciz belgesi düzenlendiği, bu kez aynı borç için  anılan takip dosyası üzerinden  üst düzey yönetici sıfatı ile davacı aleyhine  02.05.2005 tarihli ödeme emri düzenlenerek aynı tarihte tebliğ edildiği davanın 7 günlük hak düşürücü süre içinde 9.5.2005 tarihinde açıldığı bu dava ile davacı aleyhine başlatılan takibin iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacının şirket üst düzey yöneticilik görevinin sona erdiğine ilişkin delil bulunmamaktadır. 506 sayılı Yasanın prim alacaklarının tahsiline ilişkin 80. maddesinde 01.12.1993 tarih ve 3917 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı  öngörüldüğünden, anılan yasanın 102. maddesinde yer alan 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaya başlanmış ise de; 506 sayılı Yasanın prim alacaklarının tahsiline ilişkin 80. maddesinde  06.07.2004 tarih 5198  sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonra prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 51 ve 102. maddeleri dışında diğer maddelerinin uygulanacağı öngörüldüğünden bu tarihten itibaren prim alacaklarının tahsilinde 10 yılık zamanaşımı uygulanmaya başlanmıştır.
    Ne var ki davacıya tebliğ olunan ödeme emrinin konusu olan borcun doğum tarihi itibarı ile takip konusu ödeme emrinin düzenlendiği tarihte anılan zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu husus mahkemenin gerekçeli, kararında ve gerekçe içeriğinde açıkça yazılı olduğu halde  davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası  mahkeme kararının gerekçesi ile açık çelişki halindedir. Bir başka deyişle  gerekçe ile hüküm fıkrasındaki redde  yönelik ifadeler birbiri ile çelişmiştir.
    TC Anayasasının 141. maddesinin 3.fıkrasında; bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerektiği vurgulanmıştır. HUMK nun 388/son fıkrasında ise “Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer,açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan maddelerin açık hükmü gereği hüküm fıkrası ile gerekçenin de çelişkili olmaması kabul ve red olunan hususların açıkça ve şüphe ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde gerekçe ve hükümde bulunması gerekir.
    Mahkemece karar gerekçesi ile hüküm fıkrası birbiriyle çelişir şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasasa aykırı olup bozma nedenidir.
    O halda tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle hükmün  BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,  temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi