MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ve manevi tazminat miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise; davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve kadın lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediğinin, delil olarak dayanılan ceza dosyaları kapsamına göre eşine hakaret ettiğinin ve onu tehdit ettiğinin anlaşılmasına, buna karşılık davalı erkeğin ise, ... evden kovduğunun, hakaret ettiğinin, tehdit ettiğinin ve fiziki şiddet uyguladığının; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin daha ziyade kusurlu olduğunun ve davacı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığının anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı erkek 16.8.2012 havale tarihli cevap dilekçesinde boşanma ve fer"ilerine dair talepte bulunmuştur. Davalı tarafından sonradan harcın yatırılmış olması cevap dilekçesindeki bu talepleri karşı dava haline getirmez. Bu bakımdan davalı erkeğin usulüne uygun açılmış bir karşılık davası olmadığının anlaşılmasına göre, olmayan bir dava hakkında ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı erkek ağır kusurlu bulunmuş, buna rağmen davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayanan maddi tazminat talebi reddedilmiştir. Mahkeme, buna gerekçe olarak tarafların sosyal ve ekonomik durumunu, karşılıklı kusurları ve kadının yaşı itibariyle yeniden evlenme ihtimali olduğunu göstermiştir. Erkek, kusuru ile boşanmaya sebep olduğuna göre, davacı kadın açısından mevcut veya beklenen menfaatin kaybı söz konusudur. Bu bakımdan davada Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi şartları davacı kadın lehine gerçekleşmiştir. Öyleyse, davacı kadın yararına tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebinin reddi doğru bulunmamıştır.
4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK md.174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.