(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/26523 E. , 2020/5546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.01.2010-31.12.2013 tarihleri arasında şoför olarak çalıştığını, iş sözlşemesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanlarına göre, davacının haftada yedi gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalışarak haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
Dosya kapsamından, beyanları hükme esas alınan davacı tanıklarının işverene karşı husumeti bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı tanıklarının beyanlarının yan deliller ile desteklenmedikçe tek başına hükme esas teşkil etmesi mümkün değildir. Davalı tanıklarının ise birinin davalı şirketin sahibi ve yöneticisi olduğuna, diğerinin ise, davacı ile farklı illerde çalışıp aynı işyerinde çalışmadığına dair beyanları karşısında bu tanıkların beyanlarına da itibar edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan, davacı dosya kapsamında bulunan şoförlü taşıt kira sözleşmesine göre, yolcu taşıma işinde servis şoförü olarak çalıştırılmıştır. Anılan sözleşmede plakası bildirilen aracın şoförü ile birlikte haftada 6 gün 08.00-17.00 saatleri arasında işyerinde hazır olacağı ifade edilmektedir. Aracın şoförünün davacı olduğu noktasında uyuşmazlık bulunmadığına göre, davacının bu sözleşmenin yürürlükte olduğu dönem ile sınırlı olmak üzere sözleşmede belirtilen çalışma düzeninde günde 1 saat ara dinlenmesi ile çalışarak haftada 3 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya kapsamına daha uygun olacaktır. Nitekim davacı ile aynı işi yapan işçinin Dairemizin temyiz incelemesinden geçen 2017/22950 esas sayılı dosyasında da bozma kararı aynı doğrultudadır.
3-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Tanık beyanlarına göre, davalı şirketin ... ... taşıma işini yaptığı, davacının da bu kapsamda davalı şirkette şoförlük yaptığı anlaşılmakla, Mahkeme tarafından ... ... müzekkere yazılarak ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.