Davacı, 01/10/2001-15/04/2004, 26/05/2004-01/08/2004 ve 01/10/2004-30/04/2005 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, aksi yöndeki kurum kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 1.10.2001-15.4.2004,26.5.2004-1.8.2004 ve 1.10.2004- 30.4.2005 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve bu sigortalılığının 30.4.2005 tarihinde sona erdiğinin bu tarihten sonrasına ilişkin prim borcunun bulunmadığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının prim borcunun 4 yıl 10 ay 21 gün olup 1479 sayıl yasanın Ek 19 ve 5510 sayılı yasanın Ek 17.maddesi gereği 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu şartının davacı yönünden gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş isede eksik araştırmaya dayalı olarak varılan sonuç doğru değildir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalı Kurumdan 20.7.2007 tarihli dilekçesiyle prim kesintisin takip eden ay başı tarihinden itibaren tarım bağ-kur sigortalısı olarak tescilini talep ettiği, Kurum tarafından prim kesintisin takip eden ay başı olan 1.10.2001 tarihinden itibaren sigortalılığı başlatılarak SSK süreler dışında davacının davalı Kurum tarafından 1.10.2001 - 15.4.2004, 26.5.2004 - 1.8.2004, 1.10.2004 - 4.7.2006, 1.12.2007 - 5.2.2009 tarihleri arasında tarım Bağ-kur sigortalısı olarak kabul edildiği,!980-2004 tarihleri arasında 1386 günlük zorunlu SSK hizmetinin bulunduğu ,teslim ettiği süt ürünü dolayısıyla 2001,2002,2003,2004,2005 yılları arasında prim kesintisi yapıldığı anlaşılmıştır.
2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen
yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Öte yandan 2926 sayılı Yasa"nın 4/son maddesinde yıllık tarımsal faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, 16 yaşından büyükler için tespit edilen asgari ücret tutarından az olduğunu beyan eden ve belgeleyenlerin sigortalı sayılmayacağı bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık koşulları yönünden sadece davacının 2001-2005 tarihleri arasındaki süt ürünü teslimatından kaynaklanan prim kesintileri bulunduğu görülmektedir.
Yapılacak iş; Davacının talebinin 30.4.2005 tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tesbiti olduğu gözetilerek ihtilaflı dönemde Ziraat Odasına, tarım kredi Kooparatifine üye olup olmadığı adına kayıtlı zirai arazinin bulunup bulunmadığı ve hayatını tarımsal faaliyetten kazanıp kazanmadığı zabıta marifetiyle araştırılarak davacının tarım Bağ-Kur sigortalılık şartlarının 30.4.2005 tarihinden sonra devam edip etmediği ediyor ise 2926 sayılı Yasa"nın 4/son maddesi gereğince araştırma yapılarak sigortalı sayılıp sayılmayacağı, tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.