Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11188
Karar No: 2014/16804
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11188 Esas 2014/16804 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/11188 E.  ,  2014/16804 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GELİBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/02/2014
    NUMARASI : 2010/355-2014/203

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı asil A.. M.. ile vekili Av. A.. S..ı geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin 18.12.2014 günü saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
    Belirli gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili açtığı davada; davacının miras ve diğer paydaşların payını satın almak suretiyle maliki olduğu 614 sayılı parselin, davalının açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda davalı adına tesciline karar verildiğini; davacı adına olan tapu kaydı iptal edilmeden önce taşınmaz üzerine 350"ye yakın çeşitli meyve ağaçları dikip etrafını da beton kazık ve telle çevirerek masraf yaptığını; davalının, bu nedenle sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 10.000 TL"nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş ve ıslah dilekçesi ile de, müddebih 123.389,44 TL"ye yükseltilmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazdaki meyve ağaçlarının bakımsız olup, bir kısmının kuruduğunu, meyve verecek durumda olmayıp, fidan niteliğinde sayılması gerektiğini, ayrıca arazide yeraltı suyu bulunması nedeniyle fidanların büyümesinin de mümkün olmadığını, bir çoğunun kuruduğunu savunup; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; "Taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK"nın 722-729 maddelerine göre çözümlenmesi gerektiği, TMK" nın 729/1 yollamasıyla 723. maddesindeki düzenlemeye göre; malzeme sahibinin iyi niyetli olması halinde aşırı zarar doğması sebebiyle yapının yıkılmaması halinde taşınmaz malikinin mal varlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden taşınmaz malikinin, malzeme sahibine haklı bir tazminat vermesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın mahkeme kararıyla davalı adına tescil edilmesinden önce uzun yıllar davacının murisi tarafından kullanıldığını miras taksimi sonucunda yerin davacıya düştüğünü, davacı tarafından fidanların dikilip, etrafının beton kazık ve telle çevrilerek taşınmazın değerini artıracak şekilde ihya edildiğini, bu durumun davacının iyi niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, 05/07/1944 tarihli ve 12/26 sayılı içtihatları birleştirme kararında belirtildiği gibi, mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket ettiğini, her ne kadar, davalının 1988 yılında açtığı tapu iptali davası nedeniyle parselin tapu kaydı üzerine "1988 yılında davalıdır" şerhi konulmuş ise de, eskiden beri dedesinin ve babasının mülkü olan tarlanın mahkeme sonunda da kendisinin olacağı inancıyla hareket ederek, tarlaya bir çok yatırım yaptığını, davacının iyi niyetli olması nedeniyle, davacının davalının sebepsiz zenginleştiği oranda tazminat isteyebileceğini, dava konusu parselin tapusunun iptali ile davalı adına hükmen tescil edilmesinden sonra 2010 yılında davalıya fiilen teslim edildiği tarihde, davalının meyve ağaçlarının değeri kadar zenginleşmesi nedeniyle, TBK."nun 79.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşenin zenginleştiği miktarı geri vermekle yükümlü olduğunu, teknik ve bilimsel verilerle desteklenen 09/01/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ağaçların toplam değerinin 123.389,44 TL olduğunun belirtildiğini, davacının davasını bu bedel üzerinden ıslah ettiği gözönüne alınarak, 123.389,44 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği" gerekçesiyle 123.389.44 TL"nin 10.000 TL"sine dava tarihi olan 04.11.2010 tarihinden, 113.389,44 TL"sine ıslah tarihi olan 05.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 722/1.maddesinde; "Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini yada başkasının arazisindeki yapıda, kendisinin ya da bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur". 2.fıkrasında; "Arazinin maliki, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir." Yine, 723.maddesinde; "Malzeme sökülüp alınmaz ise, arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyi niyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar, bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı enaz değeri geçmeyebilir." hükümleri bulunmaktadır.
    Eldeki davanın davalısı tarafından davacı aleyhine açılan ve 1988 yılında tapu kaydı üzerine tedbir konularak 2006 yılında karara bağlanan tapu iptal ve tescil davası sonucu, davacı A.. M.. adına kayıtlı 11.02.1983 tarih 10 no"lu eski tarihli ve hukuken geçerli olan tapu kaydının fidanların dikili olduğu 614 sayılı parselle birlikte daha birçok parseli de kapsadığı kabul edilerek, taşınmazların tamamının davacı A.. M.. adına tesciline karar verildiği dosya içindeki karar örneğinden anlaşılmaktadır.
    H.G.K."nun 03.07.2002 gün ve 2002/6-49-586 sayılı kararında belirtildiği gibi; "Tescil işlemi gerçek maliki ve gerçek hakkın kapsamını göstermiyorsa, başka bir deyişle gerçeğe ters düşüyorsa o tescil doğru değil, yasanın deyimiyle yolsuz bir tescildir"
    Sözü edilen karar, tapu kaydı üzerine konulan tedbir ve uzun yıllar sürdükten ve tüm deliller toplanıp, karar aşamasına gelen tapu iptali ve tescil davasının karara bağlanmasından bir süre önce, dikilen fidanların yaşı (2012 yılında yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporundan fidanların tesbit edilen yaşı 7"dir.) nitelikleri ve raporda belirtilen mevcut halleri nazara alındığında, davacının iyi niyetli olduğu kabul edilemez. (13.Hukuk Dairesinin 08.05.2000 gün ve 2000/4320 E.-2000/4383 K.sayılı kararı)
    Zira, T.M.K."nun 993 ve 995.maddeleri ile anılan Kanunun 3.maddesinde düzenlenen sübjektif hüsnüniyettir. Sübjektif iyiniyet, bir hakkın kazanılmasında veya bir hukuksal sonucun ortaya çıkmasında buna ait bir engeli bilmemeyi gösterir.
    Ayrıca, T.M.K.nun 2.maddesine göre de; "Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."
    Bu bakımdan; mahkemenin, davacının tapu iptali-tescil davasının kesinleştiği tarihe kadar iyiniyetli kullanımının bulunduğu görüşünde isabet bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle, ağaçların dikildiği tarihte tapu kaydının davacı üzerinde olmasının, 1988 yılından 2006 yılına kadar yerel mahkeme de devam eden ve 2009 yılında kesinleşen tapu iptali ve tescil davasının geçirdiği aşamalar dikkate alındığında, davacının iyiniyetli olduğu kabul edilemez. Kaldı ki, davacı taşınmazın 1988 yılından beri davalı olduğunu ve tapu kaydı üzerinde tedbir bulunduğunu bile bile T.M.K."nun 2.maddesinde düzenlenen dürüst davranma kuralına da aykırı olarak ağaç dikmiştir.
    O halde, mahkemece; davacının kötüniyetli zilyet olduğu kabul edilerek, T.M.K."nun 722/3.maddesinde yazılı ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi