11. Hukuk Dairesi 2014/17214 E. , 2015/2361 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/07/2014 tarih ve 2013/93-2014/165 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer"i müdahil TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin tasarruflarını değerlendirmek için ..."ye başvurduğunu banka yetkililerinin ... Security Off Shore Ltd. Şirketi"nin ... güvencesi altında olduğundan bahisle aldatıcı beyan ve tavırları neticesinde parasını off shore hesabına yatırmasının sağlanıldığını, ... ..."ye el konulması sonrasında müvekkilinin parasının off shore hesabına yatırıldığı gerekçesiyle iade edilmediğini, davalı bankanın havale görünümü altında mevduat topladığını, off shore bankasının kağıt üzerinde kurulduğunu, bu şekilde mudilerden toplanılan paraların ... ..."nin iştiraki ve yan kuruluşlarına kredi olarak kullandırıldığını, banka yöneticilerinin bu eylemleri nedeniyle yargılanıp ceza aldığını, davalının ... ..."nin külli halefi olduğunu ileri sürerek 8.148,44 TL"nin 09.12.1999 tarihinden dava tarihine kadar değişen oranlarda işlemiş avans faiziyle birlikte ulaştığı 48.762,00 TL"nin davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren ana para olan 8.148,44 TL için değişen oranlarda avans faizi uygulanılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... .... vekili, 09.08.2001 tarihi hisse devri sözleşmesi uyarınca dava konusu alacağın sorumlusunun TMSF olduğunu, müvekkiline bu davada husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil TMSF vekili, husumet, zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden itirazlarda bulunarak davacının kendi kusur ve iradesiyle parasını devlet güvencesi altında bulunmayan off shore hesabına yatırdığını, dava konusu alacağa ilişkin vadesiz mevduat faizinin uygulanabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, müvekkilinin dava konusu alacağa ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalıya devrolunan ... nezdindeki hesaba yatırılan 8.000,44 TL yönünden gerçek ve fiili havale işlemi yapılmadığı, havale edilen paranın off shore bankasına gönderilmediği, dava konusu alacağın ... içine yatırılmış mevduat gibi değerlendirilmesinin gerektiği, bu haliyle mevduat sahibinin mevduatını geri alma hakkının sınırlandırılamayacağı, ..."nin davacıyı kusurlu davranışlarıyla yönlendirdiği, davacıya ödenmeyen paralardan halefi olan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle 8.000,44 TL"nin dava tarihine kadar işlemiş 48.697,69 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 8.000,44 TL asıl alacak yönünden dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... .... vekili ve fer"i müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının sorumluluğunun somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 336"ncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacıların zararının off shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlamasının gerekmesine göre, davalı banka ve fer"i müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) numaralı bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak, dosyaya ibraz edilen hesap cüzdanı ve hesap dökümanları ile bilirkişi raporundan; davacının 27.03.1999 tarihinde 6.000,00 TL tutarındaki mevduatını ... aracılığıyla off shore bankasına havale ettiği, 6.000,00 TL tutarlı hesabın 35 günlük vade sonunda 542,78 TL işlemiş faiziyle birlikte 35 gün vadeyle yeniden temdit edildiği, vade sonu işlemiş 506,30 TL faiziyle birlikte hesap bakiyesinin 7.049,08 TL"ye ulaştığı, hesaptan 49,08 TL çekilerek bakiye bedel üzerinden 35 gün vadeyle hesabın tekrar temdit edildiği, vade sonu işlemiş 557,12 TL işlemiş faiziyle birlikte 7.557,13 TL tutarındaki mevduatın 35 gün vadeyle bir kez daha temdit edildiği, vade sonunda işlemiş 591,31 TL faiziyle birlikte hesap bakiyesinin 8.148,44 TL"ye ulaştığı, bu tarite hesaptan 148,00 TL çekildiği ve böylece hesap bakiyesinin 8.000,44 TL"ye düştüğü, bakiye miktarın 10.12.1999 tarihinden başlamak üzere 35 gün süreyle temdit edildiği, bu sırada bankaya davalı TMSF tarafından el konulduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere davacı, mevduatının davalıya devir edilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradeleri sakatlanarak off-shore hesabına aktarıldığı iddiasındadır. O halde, davanın yasal dayanağını somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK"nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK"nın 321. maddeleri oluşturmaktadır. Davalı bankanın davacıya karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkiden kaynaklanmamasına göre davacı ancak paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebilecektir. Bu itibarla mahkemece, davacının yatırdığı meblağlar ile davacıya ödenen meblağ gözetilerek davalı bankanın sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeyip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de, davacı ana para olarak belirttiği 8.148,44 TL"nin dava tarihine kadar işleyecek avans faizi tutarını hesaplayıp müddeabih haline getirmek suretiyle toplamda 48.762,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda üzerine faiz işletilmesi gereken ana para miktarının 8.000,44 TL olduğu belirtilerek ana para da dahil olmak üzere bu miktarın dava tarihine kadar işlemiş faizinin 48.697,69 TL olacağı belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilmesine ve bilirkişi raporunda ana para dahil toplam alacak miktarını 48.697,69 TL olduğu belirtilmesine karşın, bu miktara ek olarak 8.000,44 TL ana paranın da mükerrer tahsilat oluşturacak biçimde davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de temyiz eden davalı ve fer"i müdahil yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... .... ve fer"i müdahil TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... .... ve fer"i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... .... ve fer"i müdahil TMSF yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.