Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7688
Karar No: 2015/11783
Karar Tarihi: 24.03.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/7688 Esas 2015/11783 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/7688 E.  ,  2015/11783 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı işçi, davalıya ait işyerinde kesintisiz olarak çalıştığını, davalı Belediye Başkanlığı tarafından yapılan tebligat ile iş akdinin 14.06.2014 tarihinden itibaren askıya alındığının bildirildiğini, muvafakati bulunmaksızın iş sözleşmesinin süresiz olarak askıya alınmasının iş sözleşmesinin feshi mahiyetinde olduğunu, davalı Belediye Başkanlığınca gönderilen 12.06.2014 tarihli yazıda belirli süreli hizmet iş sözleşmesine göre çalıştığı iddia edilmiş ise de işyerinde belirli süreli iş akdine dayalı olarak değil, birbiri ardına yenilenerek belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşen iş sözleşmesi gereği sürekli işçi olarak çalıştığını belirterek, iş akdinin askıya alınması suretiyle gerçekleşen iş akdinin feshinin geçersizliğini, işe iadesini, işe başlatılmama halinde davalının ödemesi gereken tazminatın müvekkilinin 8 aylık ücreti tutarında tazminat olarak belirlenmesini, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücret ve diğer işçilik haklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı işveren, 5620 sayılı Kanun’un 3. maddesi gereği geçici işçi pozisyonunda çalışan işçilerin Belediye Meclisi nce vizelerinin yapılması kaydıyla bir yıl içinde 5 ay 29 günden fazla çalıştırılamayacaklarını, 5393 Kanun’un 49. maddesi gereği personel harcamalarının yıllık toplam gelirlerin %30’unu aşamayacağını, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmeliğin 24. maddesine göre geçici işçi sayısının belirlenen memur norm kadro sayısının 20’sini geçemeyeceğini, mevcut mevzuat hükümlerine göre davacı geçici işçilerin iş sözleşmelerinin askıya alındığını, iş sözleşmesinin feshedilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacı işçinin davalı belediye meclisince alınan vizelerle zincirleme biçimde geçici işçi olarak çalıştığı, bu hususta taraflar arasında çekişme olmadığı, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, işverence iş sözleşmesinin ekonomik nedenler gösterilerek feshedildiği, iş sözleşmesinin feshi nedeninin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasının ön koşullarından biri iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmiş olmasıdır. Bu durum 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde öngörülmüştür.
    Somut olayda çözümü gereken ilk sorun, davalı işverence yapılan iş sözleşmesinin askıya alınmasına dair işleminin işveren feshi niteliğinde olup olmadığıdır. Mahkemece bu yönde açık bir değerlendirmeye gidilmeksizin, “Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesi davalı belediye tarafından ekonomik nedenler gözetilerek feshedilmiştir” şeklinde gerekçeyle feshin işveren tarafından gerekleştirildiği sonucuna varılmıştır.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı işçi vizeye tabi işçi konumunda davalı belediyede çalışmıştır. Davacının sözü edilen statüsü konusunda taraflar arasında çekişme olmadığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak dosyadaki deliller ve taraflar vekillerinin beyanlarına göre davacı işçi, 2014 yılındaki davaya konu uygulamaya gelinceye kadar iş sözleşmesi hiç askıya alınmaksızın daimi olarak çalıştırılmıştır. Bu nedenle davacı işçinin 2014 yılında yapılan askı işlemi öncesinde davalı belediye nezdinde fiili olarak sürekli şekilde çalıştığı gözetildiğinde, işverence yapılan askıya alma işlemi işveren feshi niteliğindedir. Zira Dairemiz uygulamalarına göre daha önce iş sözleşmesi askıya alınmaksızın, aralıksız çalışan işçinin iş sözleşmesinin işverence tek taraflı olarak askıya alınması, işveren feshi niteliğindedir. Bu itibarla yerel mahkemece, işverenin tek taraflı askı uygulamasını fesih sayan kararı bu yönüyle yerindedir.
    Öte yandan işyerinde geçici işçi statüsünde, her yıl 5 ay 29 gün ve daha az süreyle çalıştırılan ve vize bitiminde Yasa gereği iş sözleşmesi askıya alınan işçiler bakımından askı işlemlerinin fesih niteliğinde olmadığı kabul edilmelidir. Zira geçici işçinin iş sözleşmesinin her yıl askıya alınması 5620 sayılı Yasa’dan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık konusu olayda askı halinin fesih olarak değerlendirilmesinin nedeni, davacı işçinin iş sözleşmesinin daha önce askıya alınmamış olması ve aralıksız çalıştırılmasıdır. Bu nedenle işverenin 2014 yılında yapmış olduğu askı işlemi, davacı işçinin uygulamayı kabul etmemesi sebebiyle işveren feshi niteliğindedir.
    Dava feshin geçersizliğinin tespiti ve işçinin eski işine iadesi isteğine ilişkin olmakla çözümü gereken ikinci sorun, işveren feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasındadır. Fesih bildiriminde, 5620 sayılı Kanun’un 3. maddesi gereği geçici işçi pozisyonunda çalışan işçilerin Belediye Meclisi nce vizelerinin yapılması kaydıyla bir yıl içinde 5 ay 29 günden fazla çalıştırılamayacakları, 5393 Kanun’un 49. maddesi gereği personel harcamalarının yıllık toplam gelirlerin % 30’unu aşamayacağı, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmeliğin 24. maddesine göre geçici işçi sayısının belirlenen memur norm kadro sayısının % 20’sini geçemeyeceği nedenlerine dayanılmıştır.
    5620 sayılı Kamuda Geçici İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına Veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 3. maddesinde, “Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 inci madde kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlarda geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılamaz. Ancak mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde bir malî yılda 6 aydan az olmak üzere vize edilecek geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılacak işçiler için her malî yılda; …c) Belediyeler ile bunların müessese ve işletmelerinde (Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan şirketler hariç) ve mahallî idare birliklerinde, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmeliğin 24 üncü maddesi çerçevesinde yetkili meclislerinden, geçici iş pozisyon vizesi alınması zorunludur. Söz konusu vize işlemi yapılmaksızın geçici işçi çalıştırılamaz ve herhangi bir ödeme yapılamaz” şeklinde kurallara yer verilmiştir. İş Kanunu’nda geçici (vizeli) işçi kavramına yer verilmemiş olsa da sözü edilen Yasa hükmüne göre kamuda kadro harici geçici işçi çalıştırılması, belli esaslar ve sürelere bağlı olarak yapılabilmektedir. Davalı belediyenin 5620 sayılı Yasa hükümleri ile bağlı olmadığı söylenemez.
    Davacı işçi 5620 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra işe alınmış ve belediye meclisi tarafından vizeleri alınmak suretiyle aralıksız çalıştırılmıştır. Öte yandan davacının sürekli işçi kadrosunda olmadığı ve fiilen aralıksız çalışmış olsa da geçici işçi statüsünde olduğu mahkemenin de kabulündedir. Mevcut statüsüne göre ve 5620 sayılı Yasa hükümlerine göre davacı işçinin bir yılda 5 ay 29 günde fazla süreyle çalıştırılması yasaktır. Bu nedenle davacı işçinin iş sözleşmesinin askıya alınması suretiyle işverence feshi, sözü edilen Yasa gereği geçerli nedene dayanmaktadır. Davacının işyerinde daha önce aralıksız çalıştırılmış olması, işverence kadro tahsis edildiği ve sürekli işçi statüsüne geçirildiği sonucunu doğurmaz. Yine 5620 sayılı Yasa’nın amir hükümlerine aykırı şekilde yılda 6 aydan az çalıştırma koşuluna uyulmaksızın işçi çalıştırılmış olması, bundan sonraki dönemde de Yasa’ya aykırı şekilde işçi çalıştırmanın gerekçesi olamaz. Davalı işverenin somut olayın özelliğine göre askıya alma şekliyle gerçekleştirdiği fesih işlemi, 5620 sayılı Yasa hükmü gereği geçerli nedene dayanmaktadır. Bu noktada usulüne uygun şekilde işçiye bildirilen ve geçerli nedeni haiz fesih sebebiyle davacının işe iade isteğinin reddine karar verilmelidir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM:
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 24/03/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi