Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6861
Karar No: 2014/16836
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/6861 Esas 2014/16836 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/6861 E.  ,  2014/16836 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 4. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/12/2013
    NUMARASI : 2013/810-2013/954

    Taraflar arasında görülen nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili; boşanma davası sonucu velayetleri davacıya verilen ortak çocuklar ve davacı için hükmedilen nafakanın yetersiz olduğunu, ortak çocuklar için hükmedilen 100"er TL olan iştirak nafakasının 300"er TL"ye, davacı için hükmedilen 100 TL yoksulluk nafakasının 300 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının gelirinin olmadığı, ortak çocukların masraflarının fazla olduğu, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakanın yetersiz kaldığı gerekçesi ile ortak çocuklar için daha önce bağlanan aylık 100"er TL iştirak nafakasının 100"er TL artırılarak 200"er TL"ye , davacı için bağlanan aylık 100 TL yoksulluk nafakasının 100 TL artırılarak 200 TL"ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    TMK.nun 175. maddesi gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir.
    Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki bilimsel öğretide: "Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindedir" şeklinde açıklamalara yer verilmiş bulunmaktadır (Akıntürk, Turgut: Aile Hukuku, 2. cilt, İst. 2002, sh.294).
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
    Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır.
    Somut olayda tarafların 08.11.2012 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 100TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, davacı kadının ev hanımı olduğu, taşınır ve taşınmaz mal varlığının bulunmadığı yaptırılan kolluk araştırması ile mahkemece tespit edilmiş, davalının sosyal ve ekonomik durumu hakkında araştırma yapılmamıştır.
    Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, TÜİK"in yayınladığı ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir. O halde, mahkemece davalının sosyal ve ekonomik durumu ayrıntılı bir şekilde tespit edilerek, TÜİK"in yayınladığı ÜFE artış oranı ve TMK. nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi