Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16217
Karar No: 2015/2385
Karar Tarihi: 23.02.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16217 Esas 2015/2385 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/16217 E.  ,  2015/2385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28/11/2013 tarih ve 2013/366-2013/307 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, bir klass şirketi olan müvekkilinin davalıya verdiği güvenlik denetimi, ISM hizmeti, plan tetkiki, sörvey hizmetleri ve masraflara ilişkin faturalar ödenmeyince icra takipleri başlattığını, davalının takiplere itiraz ettiğini ileri sürerek takiplere vaki itirazların iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, takiplere dayanak bir kısım faturaların doğrudan .... tarafından, bir kısmının ise .... adına.... Şubesi tarafından düzenlendiği, yine bir adet takibin merkez adına .... Şubesi"nce, bir kısmının ise doğrudan ... Şubesi"nce yapıldığı, davanın ise merkez adına ... Şubesi tarafından açıldığı, takip alacaklısı doğrudan şube gösterilen takiplerin, şubenin yaptığı işlemlerden dolayı hak ve borçların merkeze ait olmasına göre geçersiz olduğu, merkez adına yapılan takipte ise faturaların merkez tarafından düzenlendiği, davacı şubenin merkez adına dava açabileceğini teyit eden delil sunmadığı gerekçesi ile aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, verilen sörvey hizmeti uyarınca düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Verilen hizmet uyarınca düzenlenen faturaların bir kısmının ... Şubesi tarafından, bir kısmının da merkez firma tarafından düzenlendiği, yapılan bir kısım icra takiplerinde ....-... Şubesi"nin, bir kısmında ise ..... ... Şubesi"nin alacaklı gösterildiği, davanın ise ..... adına .... ... Şubesi tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçe ile aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 30 Teşrinisani 1330 tarihli Muvakkat Kanun’un 1. maddesi uyarınca, yabancı anonim şirketlerin Türkiye’de faaliyette (icrayı muamelede) bulunabilmeleri için şube veya acente açmaları gereklidir. 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun 2/a maddesinde, Türkiye’de doğrudan yatırım yapan ve yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiler, yabancı yatırımcı olarak, aynı Kanun’un 2/b maddesinde ise, yabancı yatırımcı tarafından yeni şirket kurmak veya şube açmak, menkul kıymet borsaları dışında hisse edinmek veya menkul kıymet borsalarından en az %10 hisse oranı ya da aynı oranda oy hakkı sağlayan edinimler yoluyla mevcut bir şirkete ortak olmak, doğrudan yabancı yatırım olarak tanımlanmıştır. Anılan Yasa’nın 3/h maddesinde ise, Hazine Müsteşarlığı’nın yabancı ülke kanunlarına göre kurulmuş şirketlere, “Türkiye’de ticari faaliyette bulunmamak kaydıyla” irtibat bürosu açma izni vermeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
    Bu hükümlerin birlikte yorumlanmasından ortaya çıkan sonuç, yabancı anonim şirketlerin Türkiye’de kendi nam ve hesabına ticari faaliyette bulunabilmeleri için şube veya acente açıp ticaret siciline tescil ettirmelerinin zorunlu olduğu, Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilen işyeri kavramından da, yabancı şirketin Türkiye’deki şubesi veya acentesinin anlaşılması gerektiği, Türkiye’de ticari faaliyette bulunmamak kaydıyla açabilecekleri irtibat bürolarının ise işyeri olarak nitelendirilemeyeceğidir.
    Ayrıca, davacı vekili tarafından tercümesi ibraz edilen vekaletnamede ... Şirketi"nin T.C. vatandaşı ..."yı "Türkiye"de her türlü mahkeme veya divanda ... Şirketi"ni temsil etmek, gerektiğinde hakkında dava açmak, vekaletnameyi verene tebliğ edilen ilk celpnameleri ve her türlü ihbarı almak, davalar açmak ve bunları takip etmek, iflas ve konkordato muamelelerinde bulunmak, tasdik, düzeltme veya geri çekme yetkisi de dahil olmak üzere her türlü görev süresi veya muameleyi imza etmek, her türlü yasal yolları kullanmak, her türlü mahkeme veya divanda bu yolları takip etmek, vekillere vekaletname vermek, ödeme, transfer veya teslimatı alabilmek ve icbar edebilmek amacıyla her ne şekil ve surette olursa olsun her türlü dava ve sair yasal işlemleri başlatmak, yürütmek ve takip etmek" gibi işlemler için vekil tayin ettiği, 15.12.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi"nde ... Merkezi .... ... Şubesi"nin bu ticaret ünvanıyla tescilinin ve ...."nın da şirket adına yapılacak işlerden doğacak davalarda davalı, davacı ve üçüncü şahıs sıfatıyla şubenin vekilliğine atanmış olduğu hususunun ilan edildiğini, ... tarafından davacı şubeyi temsilen davacı vekiline verilen vekaletname uyarınca işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, merkez şirketin verdiği vekaletname ve şubenin Ticaret Sicilindeki tescil şekli tartışılmaksızın, ayrıca davacı şubenin ticaret ünvanının merkez şirketin unvanını da içeriyor olması gözetildiğinde bu hususun takiplerin ve davanın merkez şirkete izafeten açılmış olup olmadığı, gerçek kişiye verilen vekaletnamenin acentelik hükümlerinin uygulanmasını gerektirip gerektirmediği hususları değerlendirilmeksizin yazılı şekilde husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi