Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2343
Karar No: 2010/2671
Karar Tarihi: 11.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/2343 Esas 2010/2671 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/2343 E.  ,  2010/2671 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Erzurum İş Mahkemesi
    TARİHİ : 20/01/2009
    NUMARASI : 2007/138-2009/12

    Davacı, davalı işveren nezdinde 1993-9.3.2002 tarihleri arasında çalıştığının tespitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 19.01.1993-09.03.2002 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerinin tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davacının 01.01.1998 yılından önceki çalışmalarının tespiti ile ilgili açmış olduğu davasında 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bu süreler yönünden davanın reddine, 01.01.1998-31.05.1998, 01.02.1999-05.08.1999, 20.02.2000-31.08.2000 ve 05.12.2000-09.03.2002 tarihleri arasındaki hizmetlerin Kurum kayıtlarında gözüktüğünden davacının bu sürelere yönelik açmış olduğu davada hukuki yarar bulunmadığından reddine, davacının diğer hizmetinin tespitini istediği sürelerle ilgili dava ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. 
    Davacının tesbitine karar verilmesini istediği sürelerden 01.01.1998-31.05.1998, 01.02.1999-05.08.1999, 20.02.2000-31.08.2000 ve 05.12.2000-09.03.2002 tarihleri arasındaki hizmetlerinin Kuruma bildirildiği ve söz konusu çalışmaların Kurum kayıtlarında gözüktüğü anlaşıldığından, Kuruma bildirilen ve tescil edilen sürelerin tesbitinde, davacının hukuki yararı olmadığından, bu süreye ilişkin istemin reddine karar verilmesi doğrudur. Ancak, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Bu yönü ile, davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesidir. Anılan maddede, bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki, bu tür kanıtların bulunmaması, salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kurum’a bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Somut olayda, davacının, tesbiti istenilen 19.01.1993-09.03.2002 tarihleri arasında askerlik süresi hariç davalıya ait işyerinde hizmet akdiyle çalıştığı, işe giriş bildirgeleri, bordro tanıkları ifadesi ve tüm dosya kapsamı ile sabittir.
    Öte yandan, 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Somut olayda, davacının hizmetinin geçtiği yılın sonu 31.12.2002 tarihidir. Dava ise, 16.06.2003 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca, maddede öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda gerçekleşmediği açık seçiktir.
    Ayrıca, askerlik süresi içerisinde aynı işveren emrinde çalışmak koşuluyla hizmet akdi askıya alınmış sayılır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerine askerliği müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez.
    Yapılacak iş, davacının askerlik yaptığı sürelerin ilgi askerlik şubesinden sorulup, bildirilen askerlik süresinin ve Kuruma bildirilen sürelerin dışlanarak davacının 19.01.1993-09.03.2002 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının tesbitine karar vermekten ibarettir. 
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle maddenin açıklığı karşısında nedenleri ve dayanakları gösterilmeden işe giriş bildirgesinin verildiği 01.01.1998 tarihinden önceki dönemin hak düşürücü süreye uğradığından ve Kuruma bildirilenler dışındaki tesbiti istenilen diğer hizmetlerin ise ispatlanamadığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,    11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi